TRAJEDİ TÜRÜ VE ÖZELLİKLERİ

Klasik Trajedi, Eski Yunan Tragedyası

Trajedi Hakkında Bilgi

Eski çağlarda insanlara erdem ve ahlaki değerler kazandırmak amacı ile oynanan acıklı oyunlara trajedi denir. Oyunlarda acı ve korku duyguları abartılarak sunulur böylece seyircinin olayların en hazin yönlerinden bir ders çıkarması beklenirdi.

Trajedi Türünün Tarihi Gelişimi

Eski Yunan Bağbozumu Tanrısı Dionysos (Baküs) şerefine tertiplenen dini kurban törenlerinden doğmuştur. Bu törenlerde keçi kılığına sokulmuş bir koro tarafından dithyrambos denilen şiirler şarkı halinde okunur ve dans edilirdi. M.Ö. VI y. yılda bir ilave yapılmış. Koro dışında kalan bir kişi koro ile konuşmaya başlamış ve böylece aktör kavramı ve diyalog türü ortaya çıkmıştır. Koro ile bir tek aktör arasında devam eden bu bir çeşit şarkılı oyuna Aiskhylos ikinci aktörü eklemiş ve diyaloğu ön plana almış, koroyu ikinci plana itmiş, gerçek tiyatroyu kurmuştur. Aiskhylos’tan sonra Sophokles trajediye üçüncü aktörü katmıştır.

Euripides ise trajedinin tem ve üslubunda değişiklik yaparak tiyatroya yaşanmışlık ve gerçeklik kazandırmıştır.

Aiskhylos’un kahramanları ilahlar, Sophokles’inkiler yarı tanrılar, Euripides'inkiler ise gerçek insanlardır.

Grek tiyatrosunda koro, oyunun başından sonuna kadar sahnede kalırdı. Eserler çeşitli diyalog ve koro parçalarından oluşurdu. Ara vermeden temsil sürerdi. Perde yerine duygu ve düşünceleri şarkı ile dile getiren koro vardı. Flüt sesleriyle dans eden koro diyalog veya trilojya (trilogia) lar arasında rol alırdı. XVII. y. yılda yazılan trajedilerde koro yoktur.

Trajedinin özellikleri

1-Trajedi yazarı, seyircinin korku ve acıma duygularını harekete geçirmeyi düşünür. Eserin bütünü acıklı ve ciddi bir hava içinde geçer. Fazilet ve ahlaki değerler temada ihmal edilmez.

2-Konular mitolojiden ve tarihten alınır. XVII. y.yılda bile trajedi konuları Grek ve Latin tarihlerinden alınmıştır.

3-Kahramanlar, tanrılar, tanrıçalar ve yarı tanrılar, yüksek tabakadan kimselerdir.

4-Eserler üç birlik kaidesine uygun yazılır.

Üç Birlik Kuralı

a- Zaman birliği: Olay en çok 24 saat içinde geçer. Olayın bu zaman dışında kalan kısımları sahnede dolaylı yollarla anlatılır.

b- Yer birliği: Olay aynı yerde geçer.

c- Olay birliği: Eser bir tek ana olay etrafında örülür.

5- Çirkin sayılan (vurmak, yaralamak gibi) olaylar seyircinin gözü önünde cereyan etmez. Bunlar dışarda cereyan eder, sahneye çeşitli haberciler, sırdaşlar vasıtasıyla aktarılırlar.

6- Manzum olarak yazılırlar.

7- Beş perdeli olurlar.

8- Asil bir üslup kullanılır. Argoya, halk diline asla yer verilmez.

9- Tiratlar ve monologlar geniş yer tutar.

Grek edebiyatının trajedi tekniği zamanla Avrupa’ya yayıldı. XVII. y. yılda daha çok Fransa’da gelişen klasik edebiyat akımı bu edebiyatın bir tekrarı gibidir. Racine, Corneille ve Moliere Aiskhylos’u, Sophokles'i ve Euripides’i taklit ettiler.

Sonradan olimpiyatlar adını alan Bağbozumu törenlerinde halk zamanla Saturos yahut Satir denilen yarı tanrılardan çok hoşlanmağa başladı. Grekler bunları uzun sivri kulakları, küçük boynuzları, kısa paytak burunları, teke bacakları ve ufak kuyruklarıyla vücutları kıllarla örtülü olarak hayal ederdi. Bunlar su, ağaç ve dağ perilerini kovalar, halkı ve köylüleri korkuturlardı. Bu satirler zamanla “Satirik Dram” tiyatro türünü ortaya çıkarmıştır. Halk bu tekelere vahşilikleri dolayısıyla “Trajikler” adını vermiştir. “Trajedi” kelimesi de “Teke şarkısı” anlamına gelmektedir.

Saturosları söyledikleri şarkılara Dithyrambos adı verilirdi. Dionisos, (sarhoşluk tanrısı) için söylenen bir çeşit İlahi gibi idiler.

Zamanla danslı olan bu dithyramboslar dört ayrı maskeyle oynanan dört rollü (tek aktör) bir senaryo şeklini aldı. Artık sahnede, söz, olay, danslı şarkılar, şarkılardaki duygu ve düşünceler iyice zenginleşti. Hatta koro halkı temsil etmeğe başladı.

Oyunlar önceleri salaş, sonraları taştan yapılan açık hava tiyatrolarında oynanmağa başlandı.

Trajedi Konuları: Tanrıların yasaları, Tanrıların kıskançlığı ve ahiret meselesi ön plandadır. Kıskançlık hakim duygudur. İnsanlardaki duygular tanrılarda da vardır. Tanrıların yasalarına uyarlar fakat gene de cezalandırılırlardı.

Öldükten sonra gömülmemekten korkarlardı. Ortada kalan ölülerin ruhunun ebedi azaba uğrayacağına inanırlardı.

Trajedinin Bölümleri: Konuşan şahıslar ve koro asıl unsurları teşkil eder.

Bir eserin sahnelenişi;

a- Parados: Koronun şarkılarla sahneye çıkışı, gelişi

b- Epeisodion (epizot): Dramatik olayın iki şarkı arasındaki kısmı.

c- Stasimon: Epizotun bir şarkı ile sona ermesi.

d- Eksodos: Dramatik olayın son koro şarkısından sonraki kısmı.

Dramatik olayda zaman ve mekan her zaman bütünlük arz etmez. Üç birlik kuralına uyulmadığı da görülürdü.

Maske:

Korkunç veya gülünç trajedi veya komediler maskenin şekliyle ayrılabilirdi.

Maskenin ağzında sesi uzağa götürebilecek bir huni (hoparlör) bulunur.

Maske adeta bir perde vazifesi görürdü.

Oyuncu ile seyirci arasına girer hayal dünyasını gerçek dünyadan ayırırdı. Maskenin arkasındaki (Persona = şahsiyet) insan başka bir aleme dalar ve gerçek dünyanın kurallarından kurtulur.

Dionysos'un emrine girer, şarabı insanlığa hediye eden Dionysos olur, günlük yaşantıdan uzaklaşır. Kimliğini kaybeder, iç alemin sırrına erer. Gayet serbest bir şekilde hayatla çelişebilir.

Trajedi Yazarları: Eski Yunan edebiyatında en önemli trajedi yazarları Aiskhylos Sophokles ve Euripides’dir. XVII. y. yılda Racine, Corneille önemli tarjedi yazarlarıdır.

Örnek:

(Promete)

Promete, Aiskhylos tarafından üç bölümde yazılmıştır. Birincisi “Ateş Taşıyan Prometheus”, İkincisi “Zincire Vurulmuş Prometheus”, üçüncüsü “Kurtulmuş Prometheus” dir. Yalnız bu trajedilerden ikisi ele geçmemiştir.

Prometheus’de, muhafazakar tutumla, hayatı değiştirmek, yenilemek, geliştirmek isteyen tutum çatışmaktadır. Akıl ve hür düşüncenin geleceğe hakim olacağı görüşü savunulmaktadır.

En büyük tanrı Zeus Kronos'u (babası) tahttan indirir ve yeryüzünden insanları kaldırarak tek hakim olmak ister. Bu sırada Promete aciz insanlara acıyarak onlara gökten ateşi indirir. Ateşle insanlar medeniyetlerini geliştirir. Zeus buna öfkelenir ve Promete’yi İskitler ülkesinde bir kayaya çiviletir. Promete’yi akarsu ve deniz tanrıları teselliye çalışır. Promete Herakles tarafından kurtarılacağını bildiği için hizmetinde ısrar eder. Bunun üzerine Zeus, yıldırımlarla kayayı parçalatır, Promete ve onu teselliye çalışan akarsu ve deniz tanrıları da toprak tarafından yutulur.

 

Korobaşı

Açıkla öyleyse her şeyi, şuna karşılık ver:

Zeus hangi suçundan ötürü düşman oldu sana?

Niçin bu korkunç, bu yüz karası duruma soktu seni?

Anlat bize bunu, anlatmak acı gelmezse sana.

Prometheus

Anlatmak acı gelmesine acı gelir bana,

Ama susmak da bir başka türlü acı.

Her türlüsü bir başka bela benim için.

Günün birinde bir öfkedir sardı tanrıları,

Birbirine girdi bütün ölümsüzler,

Kimi der Kronos gitsin, Zeus otursun tahtına,

Kimi Zeus'un hiç başa geçmesini istemez.

Bu durumda yapabileceğim en akıllıca şey

Anamı dinleyip Zeus’tan yana olmaktı.

Ben Zeus’u tutunca, o da beni tuttu.

Ve bugün eğer koca Kronos ve birleşikleri Tartaros'un derin karanlıklarına girmişse, Ben’im bunu gerçekleştiren, akıl yoluyla.

İşte, tanrıların kralına benim ettiğim hizmet. Buna karşı aldığım korkunç ödül de bu. Anlaşılan dostlardan kuşkulanmak başa geçenlere özgü bir hastalık.

Ama sizlerin asıl öğrenmek istediği şuydu: Hangi suçumdan ötürü bu cezayı verdi? Anlatayım: Zeus, baba tahtına oturur oturmaz Başladı her tanrıya bir şeref payı vermeye. Devletinin katlarını önem sırasına koymaya. Bu arada zavallı ölümlüleri düşünmek…