MANZUMENİN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ

Eski dilde metinleri ayırmak için “manzum” ve “ mensur” (nazım ve nesir) kelimeleri kullanılırdı. Burada manzum sözü şiir; mensur sözü ise düz yazı anlamına gelmektedir. Manzume ise eski dilde manzum biçimdeki eser veya eser parçası anlamlarında kullanılırdı. Buradan hareketle manzumenin şiir metni anlamında kullanıldığını söyleyebiliriz. Günümüzde ise manzume ile şiir tabirleri birbirinden ayrılmıştır. Özellikle belli bir amaç doğrultusunda (çoğunlukla öğretici -didaktik- bir amaç...)düz yazı ile anlatılabilecek olay, olgu veya kavramların kafiyeli ve ölçülü anlatıldığı metinler manzume olarak adlandırılır.

Manzumenin Özellikleri:

                          1-Manzumelerde olaylara dolayısıyla serim, düğüm ve çözüm bölümlerine, karşılıklı konuşmalara yer verilir.

                          2-Manzumelerde kelime ve ifadeler gerçekçidir.

                          3-Manzumelerde anlatılmak istenen duygu, kavram veya olaylar doğrudan anlatılır.

                          4-Manzumelerde anlam çeşitliliği bulunmaz.

                          5-Manzumeler ortalama bir şiire göre uzun metinlerdir.

                          6-Manzumelerde de tıpkı şiirler gibi ölçü ve uyak kullanılır.

Örnek:

ÇINAR

Hani bir gün seninle Topkapı’dan

Geliyorduk; yol üstü bir meydan,

Bir çmar gördük; enli, boylu, vakur

Bir ağaç, hiç eğilmemiş, mağrur

Koca bir gövde; belki altı asır,

Belki ondan da fazla, dalgın, ağır,

Kaygısız bir ömür sürüp gelmiş;

Öyle serpilmiş, öyle yükselmiş,

Ki civarında kubbeler, damlar

—Sanki bir tövbe secdesinde yatıp

— Onu korkuyla seyreder gibidir.

Duyulan hep onun hikâyesidir,

Görülen hep odur uzaklardan;

Fakat ayyûka başçeken, uzanan

Öyle görkemli gövde çırçıplak,

Ne yeşil bir filiz, ne bir yaprak...

Kuruyor; âh, pek yazık! Şu derin

Yara göğsünde belki bir hâin

Baltanın, bir hışımlı yıldırımın

Zehridir... Söyle, ey çınar, bağrın

Hangi odlarla yandı? Hangi siyah

Kurt içinden kemirdi? Hasta, bozuk,

Seni kim şimdi bağlayıp saracak?

Kim şifalar verip de kurtaracak?

Şu dönen kargalar başında senin,

Söyle bunlar mıdır zehirleyenin?

Söyle, ey mustarip vatan, bildir:

Çektiğin hangi kanlı bir çiledir?...

(Tevfık Fikret, "Halûk'un Vedaı", Halûk'un Defteri)