Özellikle Osmanlı’nın son dönemlerinde Batı uygarlığına karşı beslenen hayranlık Birinci Dünya Savaşının yarattığı olumsuz ortam nedeni ile zedelenmiş; Bazı Cumhuriyet Dönemi sanatçıları da Batının kendi sanat ve edebiyatında eski Yunan ve Latin kültürünü temel alması gibi kendi öz değerlerine ve halk kültürüne yönelmeye başlamıştır. Böylelikle uzun bir zaman unutulup kendi haline bırakılan Halk Edebiyatımız tükenmez bir kaynak olarak yeniden işlenmeye başlamıştır. Sanatçılar eserlerinde hem konu hem biçim olarak Halk Edebiyatında yararlanma yoluna gitmiştir.
Cumhuriyet Döneminde Milli Edebiyat anlayışının tekrar önem kazanmasında etkili olan durumlar şu şekilde özetlenebilir:
- Kurtuluş Savaşının kazanılması ile Türklük, milli birlik, vatanseverlik, özgürlük gibi kavramların tekrar önem kazanması.
- Atatürk ilke ve devrimleri ile toplumsal hayatta meydana gelen büyük değişim.
- Kurtuluş Savaşı’nda Anadolu insanının gösterdiği büyük mücadele azmi karşısında sanatçıların Anadolu insanına karşı duyduğu hayranlık.
- Anadolu’nun geri kalmışlığı nedeni ile sanatçıların toplumu yeniden şekillendirmek maksadı ile halka ulaşmak istemesi.
Cumhuriyet öncesinde “Osmanlıcılık”, “İslamcılık” ve “Batıcılık” fikir akımları ile devletin yıkılmaktan kurtarılması hedeflense de hiçbiri başarılı olamamış bütün yollar gelip Milliyetçilik fikrine dayanmıştır. Düşünce ve edebiyat hayatımızda bu fikri ilk defa sistemli olarak ele alıp işleyen Ziya Gökalp’tir. Onun fikirleri ile tarihsel bilincimiz büyük bir derinlik kazanır. O Türk şairlerine yeni bir tarih ve edebiyat penceresi açar. Türk şiiri, Halk şiirinin sade ve içten söyleyişini şekillendirerek çağdaş bir çizgiye kavuşur.
İşte Milli Edebiyatın devamında şairlerimiz şiirlerine kaynak olarak halk edebiyatını, milli edebiyatı ve Beş Hececiler’i örnek edinmişlerdir. Bu anlayışı sürdüren şairlerin ideolojileri ve dünyaya bakış açıları farklı olsa da hepsi sanatlarında çıkış yolu olarak Anadolu’nun duyuş ve yaşayış tarzını seçerler.
Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şiirin Özellikleri
- Dil sadedir. Eserlerde yöresel söyleyişlere yer verilir. Bazı eserlerde günlük konuşma diline yakın bir dil kullanılır.
- Şiirlerde gözlem önemlidir. Doğa betimlemelerinde şair Anadolu’nun güzelliklerini kendi bakış açısı ile yansıtır ve bu güzellik karşısında hayranlığını gizlemez.
- Sanatçılar arasında Milliyetçilik duygusu hakimdir.
- Halk Edebiyatının nazım biçimleri biraz değiştirilerek kullanılmıştır. Şiirlerde hece ölçüsü ve redif kullanılır.
- Halk folkloru, halkın inanış ve değerleri şiirlere yansır.
- Bazı şiirlerde hitabet tonunda coşkulu bir dil tercih edilmiştir.
- Şairler; Kültür Haftası, Ağaç, Çınaraltı, Hisar gibi dergiler etrafında toplanmışlardır.
Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Sanatçılar Kimlerdir?
1- Behçet Kemal Çağlar (1908 –1969)
Faruk Nafiz Çamlıbel’le birlikte Onuncu Yıl Marşı’nı kaleme almıştır. Şiirlerinde Atatürk sevgisi ve ulusal duygular öne çıkar. Zaman zaman “Ankaralı Aşık Ömer” takma adını kullanır.
Bazı Eserleri
Şiir: Erciyes’ten Kopan Çığ, Burada Bir Kalp Çarpıyor, Benden İçeri...
Manzum Oyun: Attila, Çoban...
Gezi: Hür Mavilikte...
2- Kemalettin Kamu (1901 –1948)
“Gurbet Şairi” olarak bilinir. Bingöl Çobanları ve Gurbet tanınmış şiirleridir. Gurbet, aşk, yurt, savaş gibi temalar işlemiştir.
3- Zeki Ömer Defne (1903 –1992)
Uzun yıllar edebiyat öğretmenliği yapar. Şiirlerini, günlük hayatın yanı sıra halk edebiyatı geleneğinden aldığı unsurlarla zenginleştirmesini bilmiştir. Ana teması Anadolu’dur. Şiir dili bakımından zengin bir şairdir. Halk edebiyatı geleneğine bağlıdır, hece ile çağdaş şiirler yazmıştır.
Bazı Eserleri
Şiir: Denizden Çalınmış Ülke (1971), Sessiz Nehır 1985) ve Kardelenler (1988)…
4- Ahmet Kutsi Tecer (1901 –1967)
Onun edebiyatımızdaki önemi hem güçlü bir şair olmasından hem de Aşık Veysel gibi bir büyük ustayı Türk şiir dünyasına kazandırmasından ileri gelir. Bütünüyle Türk folkloruna yönelmiş ve halk şiiri nazım şekillerini kendisine örnek almıştır. Anadolu’daki milli ruhu yeniden canlandırma çalışmalarına sanatı aracılığıyla büyük katkıda bulunur. Memleketçi şiirin başarılı örneklerini vermiştir. Hece ölçüsüyle yalın ve duygusal şiirler yazar.
Bazı Eserleri
Şiir: Şiirler...
Oyun: Satılık Ev, Bir Pazar Günü, Koçyiğit Köroğlu, Köşebaşı...
5- Orhan Şaik Gökyay (1902 –1994)
Hem şair hem araştırmacı kimliğiyle tanımıştır. Şiirlerinde coşkulu bir dil kullanır. Türklük, milli bilinç, Türk tarihi, mitolojisi, kültür ve folkloru üzerine çalışmıştır. Türk Edebiyatında Dede Korkut Hikayeleri üzerine yaptığı çalışmalar ile tanınmıştır. Lirik –epik şiirler yazmıştır.
Bazı Eserleri
Şiir: Bu Vatan Kimin?, Yas...
Eleştiri: Destursuz Bağa Girenler...
Edebiyat Araştırmaları: Dede Korkut, Katip Çelebi...
6- Ömer Bedrettin Uşaklı (1904 –1946)
İyi bir gözlemcidir. Anadolu’yu yakından tanımıştır. Şiirlerinde bu gözlemlerini ve deneyimlerini en güzel şekliyle yansıtmıştır. Hece ölçüsü ile yazmıştır. Deniz, gurbet, özlem temalarını işlemiştir.
Bazı Eserleri
Şiir: Yayla Dumanı, Sarıkız Mermerleri, Deniz Sarhoşları...
7- Ali Ulvi Elöve (1881 –1975)
Gençlik Marşı’nın şairidir. Çocuk şiirleri ile tanınır. Arı bir dil ve heceyle yazar. TDK’de çalışmış, dil çalışmalarına katkılar sunmuştur.
Bazı Eserleri
Şiir: Çocuklara Neşideler, Çocuklarımıza Şiir...
Sözlük: Dilbilim Terimleri Sözlüğü, Edebiyat ve Söz Sanatları Sözlüğü...
8- Necmettin Halil Onan (1902 –1968)
Bireysel ve ulusal duygular ile Anadolu, şiirinde işlediği temalardır. Şiirlerinin yanı sıra edebiyat araştırmalarıyla da tanınmıştır.
Bazı Eserleri
Şiir: Çakıl Taşları, Bir Yudum Daha...
Edebiyat Araştırması: İzahlı Divan Şiiri Antolojisi...
9- Şükufe Nihal Başar (1896 –1973)
Şiire aruzla başlamış daha sonra heceyi benimsemiştir. Şiirleri lirik ve içtendir. Öykü ve romanlarında bireysel ve toplumsal konuları, kadın sorunlarını işlemiştir.
Bazı Eserleri
Şiir: Yıldızlar ve Gölgeler, Hazan Rüzgarları, Şile Yolları...
Roman: Renksiz Istırap, Çöl Güneşi...
10- Halide Nusret Zorlutuna (1901 –1984)
Şiirlerinde Anadolu insanının hayatını ve kültürünü yansıtmıştır. Akıcı sade bir dili vardır. Şiirlerinde hece ölçüsünü kullanmış ahenge önem vermiştir.
Şiir, anı, sohbet, fıkra, roman gibi türlerde yazmıştır
Bazı Eserleri
Şiir: Geceden Taşan Dertler (1930), Yayla Türküsü (1943), Yurdumun Dört Bucağı (1967) ve Ellerim Bomboş Kaldı (1967) Roman: Sisli Geceler, Küller, Aşk ve Zafer ...
Anı: Benim Küçük Dostlarım...
11- Arif Nihat Asya (1904 –1975)
Adana ve Malatya’da öğretmenlik yaparak Anadolu insanını yakından tanıması onun şiirlerindeki milli romantik duyuş tarzına kaynaklık etmiştir.(En bilinen şiiri olan Bayrak şiirini de Adana ilinde Erkek Lisesinde öğretmenlik yaptığı vakitlerde kurtuluş günü için yazmıştır. Bu şiirin çok sevilmesi ve uzun yıllar bayram ve törenlerde okunması nedeni ile şairimiz “Bayrak Şairi” olarak da bilinir). Vatan, bayrak, millet, tarih, kahramanlık temalarını işlemiştir
Şiirlerinde Türk tarihine ve kültürüne karşı hayranlığını gizlemiz. Türklük bilincini ve kültürel değerlerimizi gür bir şekilde dile getirir.
BAYRAK
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü...
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü.
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
(...)
Bazı Eserleri
Şiirleri: Heykeltraş (1924), Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor (1946), Kubbe-i Hadra (1956), Rubaiyyat-ı Arif (1956), Rubaiyyat-ı Arif II (1964), Ruba- iyyat-ı Arif III (1964), Kökler ve Dallar (1964), Emzikler (1964), Rubaiyyat-ı Arif IV ( 1967), Dualar ve Aminler (1967), Yürek (1968), Köprü (1969), Kundaklar (1969), Rubaiyyat-ı ArifV(\969), Aynalarda Kalan (1969), Basamaklar (1971), Şiirler (1971), Büyüyün Kızlar Büyüyün (1976), Fatihler Ölmez (1976), Rubaiyyat-ı Arif VI (1976), Ses ve Toprak (1976), Takvimler (1976).