Bu edebi hareket her türlü biçim ve anlam kalıbına karşı olan, zamanla sıradanlaşan Garip şiirine bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Garip şiirinin aynı zamanda ‘Birinci Yeni’ olarak adlandırılması bu yeni edebi anlayışın da ‘İkinci Yeni’ olarak adlandırılmasını gerektirmiştir. Bu tabiri ilk defa 1956 yılında ‘Pazar Postası’ dergisinde Muzaffer Erdost kullanmıştır. İkinci Yeni şairlerinin kültürel birikimleri, yetişme tarzları, bakış açıları birbirinden çok farklıdır. Bu şairlerin şiirlerinde bol imge kullanmaları, söz dizimine uymamaları, kapalı bir anlatımı tercih etmeleri gibi benzerliklerden yola çıkarak bu edebi döneme, özellikle 1957-1961 yılları arasında etkin olmuşlardır, İkinci Yeni dönemi; bu şairlere ise İkinci Yeni şairleri denilmiştir.

Bu edebi geleneğin önde gelen şairleri şunlardır: Sezai Karakoç, Cemal Süreya  Edip Cansever, Turgut Uyar, İlhan Berk, Oktay Rıfat(Önceleri Garip Şairi), Ece Ayhan.  

Garip şiirinde olduğu gibi Birinci ve İkinci Dünya Savaşının ortaya çıkardığı olumsuz hava, bunalım, insanlığa olan inancın zayıflaması İkinci Yeni şairlerini de etkilemiştir. Tüm dünyada bu olumsuz hava ile şekillenen Sürrealizm ve Dadaizm akımları İkinci Yeni şiirini de etkiler. Böylelikle toplumsal meselelerden uzaklaşan şair öz yaşamında içine kapandığı gibi şiirinde de kapanır. Şiirler imge çukuruna dönüşür. Anlaşılıp yorumlanması zorlaşır. Garip şiirindeki günlük hayatın sıradanlığı ve gerçekliği bambaşka bir hal alır. Gerçeklik kişinin zihin dünyası ile yeniden şekillenen hayali bir gerçekliğe dönüşür. Şair yeni imgeler yaratmak uğruna dilde yeni söyleyişlere yönelir. Bu da dilin evrilmesine yol açar. Söz dizimi bozulur. Şiire özgü yeni söyleyişler ortaya çıkar. Romanlarda olduğu gibi metin içi çağrışımsal cinsellik sıradanlaşır.

Örnek:

ÜVERCİNKA

Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden

En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye

Laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız

Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun

Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez

Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor

Bütün kara parçalarında

….

Cemal Süreya

 

Garip Şiiri ve İkinci Yeni

Bu iki edebi akım arasındaki temel farklar şu şekildedir.

Garip şiirinde günlük hayata dair genel konular en sıradan hali ile şiire konu edilir, anlam açıktır. İkinci yenide ise daha çok bireysel konular öznel bir bakış açısı ve kapalı bir anlatım ile okura aktarılır

Garip şiirinde biçim ve anlam kaygısı yoktur. Kafiye ve söz sanatlarına önem verilmez. İkinci yeni şiirinde kafiye önemli olmasa da söyleyiş biçimi önemlidir. Estetiğe önem verilir. Yeni imgeler ve söz sanatları kullanılır.

Garip şiiri okur olarak geniş kitleleri hedef alırken İkinci Yeni daha dar bir çevrede okunmayı hedeflemiştir.

Bu edebi akımda şairle zaman içinde söyleyiş ve üslupta ortak anlayışı sürdürseler de şiir anlayışı, düşünce yapısı ve şiirde işledikleri konular yönü ile farklı yollar izlemişlerdir. Edip Cansever, Turgut Uyar, Cemal Süreya gibi bazı şairler Marksist bir anlayışa yönelmiş; Sezai Karakoç ise dini, metafizik konulara yönelmiştir.

İkinci Yeni Şiirinin Özellikleri:

  1. İkinci Yeni şairleri gerçekçidir. Fakat bu gerçeklik soyut bir gerçekliktir. Şairler dış dünyadaki her unsuru soyut imgelerle tarif etme yoluna gitmişlerdir.

Ve işte bir dip balığı su boşluğunda

Çırparaktan yüzgeçlerini

Hiç kimseye uymayan bir mevsim öneriyor

Edip Cansever

  1. İkinci Yeni şiirinde anlam kapalıdır. Şiirlerin anlaşılması ve yorumlanması zordur. Okur şiirin bütününden değil belli söz kalıplarından ve çarpıcı imgelerden etkilenir.

İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım

Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından

Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından

Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar

Şu aranıp duran korkak ellerimi tut

Bu evleri atla bu evleri de bunları da

Göğe bakalım

Turgut Uyar

 

  1. İkinci Yeni şiirinde Divan geleneğindeki parça güzelliği daha da ayrıştırılarak kelime güzelliğine indirgenmiştir. Sözcüklerin metnin bütününde diğer sözcüklerle kurduğu münasebet ile değer kazanacağı düşüncesi hakimdir. Bu da İkinci Yeni şiirinde imgenin çok önemli olduğunun bir göstergesidir.

Balzamin

Sen el kadar bir kadınsındır

Sabahlara kadar beyaz ve kirpikli.

Bazı ağaçlara kapı komşu,

Bazı çiçeklerin andırdığı.

Cemal Süreya

  1. Şiirde günlük konuşma dilinin kullanılmasına karşı çıkılmıştır. Söz dizimi özellikle bozulmuştur. Döneminde konuşulan dilden farklı bir dil kullanmamışlardır. Yabancı kelimelere de pek yer vermezler. Buna rağmen oluşturulan imgeler ve cümle içerisinde kelimelerin sıralanışı şiirlerin anlaşılmasını zorlaştırmıştır.
  2. Folklor unsurlarına şiirlerinde yer vermezler.
  3. Garip şiirinde olduğu gibi sıradan insanı anlatmışlardır. Fakat İkinci Yeni şiirindeki sıradan insan bir başkasına benzemez. Tamamen özgündür. Ve anlatımlarda insanın derinlerine inilir.
  4. Hem soyut hem somut betimleme son derece önemlidir. Olay akışına pek yer verilmez.
  5. Şiirde diğer sanat dallarında özellikle müzik ve resimden yararlanılır.
  6. Şiirde bilinçaltı söylem önemlidir. Bu yüzden toplumsal ve ahlaki sınırlardan uzak durulur. Şair içinden geçeni eğip bükmeden olduğu gibi söyleme yoluna gider.
  7. İkinci yeni şairleri toplumsal meselelerden uzak kalmışlardır. Sanat sanat içindir anlayışı ile şiir yazmışlardır.