a- Sabahattin Ali (1907-1948): Edebiyatımızda toplumcu gerçekçi hikayeciliğin öncüsü diyebileceğimiz yazarımız, Bulgaristan’ın Eğridere ilçesinde doğmuştur. O günkü Maarif Vekaleti (Eğitim Bakanlığı) tarafından eğitim almak için Almanya’ya gönderildi. Buradan döndükten sonra çeşitli illerde Almanca öğretmenliği yapmıştır. Bu sırada dergi ve gazetelerde yazılar yazmaktaydı. “ Memleketten Haber” isimli bir şiirinde Atatürk’e hakaret ettiği gerekçesi ile tutuklandı(Hapisteyken Atatürk’e bir mektup yazmış ve bu şiirin kendisine ait olmadığını belirtmiştir.). Hazırlanan bir komplo(düzmece hikaye) ile öldürülmüştür. Sabahattin Ali roman ve şiir türünde çok başarılı eserler yazsa da edebiyatımızda hikayeci kimliği ile tanınmıştır. Hikayelerinin çoğu köy ve kasabalarda geçmektedir. Bu hikayelerde ağa-köylü ilişkisi, baskıcı düzenin yarattığı yokluk ve cehalet, sınıfsal ayrım, işçi, ekmek davası, hapishaneler gibi temaları işlemiştir.

Hikayeleri: Değirmen (1935), Kağnı (1936), Ses (1937), Yeni Dünya (1943), Sırça Köşk (1947)

faik baysalb- Faik Baysal (1922-2002): Romanya’da doğmuştur. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirmiştir. Çeşitli liselerde İngilizce ve Fransızca öğretmenliği, radyo spikerliği, gazetecilik, çevirmenlik gibi farklı işlerde çalışmıştır. Toplumcu gerçekçi bir yazardır.

Hikayeleri: Perşembe Adası (1955), Sancı Meydanı (1968), Nuni (1985), Militan (1986), Tota (1991), Güller Kanıyordu (1992), Ilgaz Teyze Öldü (1993), Elleri Sesimin Rengindeydi (1999), Beni Bırakma Doktor (2000).

rifat ilgazc- Rıfat Ilgaz (1911-1993): Kastamonu Cide’de doğmuştur. Çocukluk yılları burada geçmiştir. Öğretmen okulunu bitirdikten sonra yurdun çeşitli yerlerinde öğretmenlik yapmıştır. Zorlu bir hayat sürmüştür. Edebiyata şiir yazarak giriş yapmıştır. Çıkarıldığı dönemde büyük ilgi uyandıran “Markopaşa” dergisinde “Stepne” mahlasıyla toplumsal hiciv yazıları yazmıştır. En bilinen eseri aslında toplumsal bir hiciv olan “Hababam Sınıfı”dır. Yazar sinemaya uyarlanan bu romanının sansürlenmesine karşı çıkmıştır. Romanları gibi hikayelerinde de toplumcu gerçekçi bir çizgide yazmıştır. Eserlerinde köyden kente göç, işçi hakları, kadının toplumdaki yeri gibi sosyal meseleleri işlemiştir.

Hikayeleri: Don Kişot İstanbul’da (1957), Radarın Anahtarı (1957)

fakir baykurtç- Fakir Baykurt (1929-1999):Asıl adı “Tahir Baykurt” olan yazarın bir gün postacının adını yanlışlıkla “Fakir” olarak okuması ile bu adı benimseyip edebi eserlerinde kullanmıştır. Dar gelirli çiftçi bir ailede dünyaya gelmiştir. Köy Enstitüsü mezunu yazarlarımızdandır. Hayatı sendikacılık ve eğitimde yenilik çalışmaları ile geçmiştir. Hikayelerinde, köy yaşamını, ırgat – işçi – eğitimsiz ve yoksul insanların çektiği sıkıntıları, töre, kan davası gibi sosyal meseleleri işlemiştir.

Hikayeleri: Çilli (1955), Efendilik Savaşı (1961), Karın Ağrısı (1961), Cüce Muhammet (1964), Anadolu Garajı (1970), On Binlerce Kağnı (1971), Can Parası (1973), İçerdeki Oğul (1947), Sınırdaki Ölü (1975), Kalekale (1978), Barış Çöreği (1982), Gece Vardiyası (1985), Duisburg Treni (1986), Bizim İnce Kızlar (1992), Telli Yol (1998)

kemal tahird- Kemal Tahir (1910-1973): Saray çevresinden, soylu bir aileden gelen Kemal Tahir, birçok sanatçı gibi ülkenin yaşadığı büyük buhranlardan etkilenerek zorluk içinde bir yaşam sürmüştür. Galatasaray Lisesini yarıda bırakmıştır. Çeşitli dergi ve gazetelerde yazılar yazmıştır. Yazıları nedeni ile birçok kez yargılanmış ve hapsedilmiştir. Edebiyatımızda romancı kimliği ile tanınmaktadır. Hikayelerine köy hayatı, köylü insanların sıkıntıları anlatılmaktadır.

Hikayeleri: Göl İnsanları (1955)

orhan kemale- Orhan Kemal (1914-1970): Adana Ceyhan’da doğdu. Aydın bir ailede yetişmiştir. Babası Birinci Büyük Millet Meclisi’nde bakanlık ve milletvekilliği yapmıştır. Fabrika işçiliği, nakliyecilik gibi çok farklı işlerde çalışmış, kenar mahallelerde yaşamış, uzun zaman geçim sıkıntısı çekmiştir. Yaşadığı bu zorlu hayat boyunca yaptığı gözlemler, biriktirdiği anılar daha sonra hikaye ve romanları için birer kaynak olmuştur. Hayatını yazdığı bu yazılar ve romanları ile kazanmıştır. Sanat hayatına şiir ile giriş yapan yazarımız esas başarısını hikaye ve romanları ile sağlamıştır. Hikayelerinde işçi, memur, köylü, hamal, şoför, katil, düşkün gibi farklı karakter ve tipte insanı ele almıştır.

Hikayeleri: Ekmek Kavgası 1949), Seçilmiş Hikayeler Dergisi (1950), Sarhoşlar (1951), Çamaşırcının Kızı (1952), 72. Koğuş (1954), Grev (1954), Arka Sokak (1956), Kardeş Payı (1957), Babil Kulesi (1957), Dünyada Harp Vardı (1963), İşsiz (1966), Önce Ekmek (1968) Küçükler ve Büyükler(1971).

Uzun Hikayeleri: Serseri Milyoner (1957), Küçücük (1960), Mahalle Kavgası (196), Yağmur Yüklü Bulutlar (1974), Kırmızı Küpeler (1974), Oyuncu Kadın (1975), Grev (1975) Serseri Milyoner - İki Damla Gözyaşı (1976), Arslan Tomsen (1976).

yasar kemalf- Yaşar Kemal (1922-2015):Çukurova yöresini ve bu yörenin insanlarının hayatlarını anlattığı hikaye ve romanları ile tanınmıştır. Eserleri birçok dile çevrilen edebiyatımızın önemli romancılarındandır.(1960 Nobel edebiyat ödülüne aday gösterilmiştir). Asıl adı Kemal Sadık Göğçeli’dir. Osmaniye’nin Hemite köyünde fakir bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelmiştir. Irgatlık, çiftçilik, bekçilik, katiplik, kütüphane hademeliği, arzuhalcilik(dilekçe yazarma), vekil öğretmenlik gibi çok farklı işlerde çalışmış; Orhan Kemal gibi hayatı yakından tanımıştır. Gözlem gücü oldukça iyi olan yazarımız karakter çizmede de son derece başarılıdır. Folklor çalışmaları ile de edebiyatımıza katkı sağlamıştır. Hikaye ve romanlarında hayalleri ve duyguları ile hayatın içinden çekip aldığı köylü insanı, onun davasını ve hayat mücadelesini anlatır.

Hikayeleri: Sarı Sıcak (1952)

aziz nesing- Aziz Nesin (1915-1995):Türk Edebiyatının en başarılı mizah yazarıdır. Hayatı sürekli bir mücadele içerisinde geçmiştir. Yaşadığı dönemde iki yüze yakın farklı takma adla gazete ve dergilerde yazılar yazmıştır. Geçimini yazarlık ile sağlayan Aziz Nesin, yasaklandığı dönemlerde muhasebecilik, kitapçılık, fotoğrafçılık gibi işler yapmıştır. Bir dönem Sabahattin Ali ile “Markopaşa” isimli mizah dergisini çıkarmıştır. Dergi, yayınlandığı dönemde büyük ilgi görmüştür. Aziz Nesin mizah türünde bir çok uluslararası yarışmada birincilik kazanmış ve ödül almıştır. Hikaye ve mizah yazılarındaki amacını: “Gülmecelerimle okuruma şunu dönüştürmek istiyorum: Yaşadığımız toplum ve bu toplumsal yapı adaletli değildir ve içinde bulunduğumuz koşullar da güzel değildir. Adaletsizliklerden, çirkinliklerden kurtulmak için başta kendimiz olmak üzere, çevremizi, toplumumuzu, dünyamızı değiştirme özlem ve isteği yaratmak.” diye açıklamıştır.

Hikayeleri: Parti Kurmak Parti Vurmak (1946), Geriye Kalan (1948), İt Kuyruğu (1955), Yedek Parça (1955), Fil Hamdi (1956), Damda Deli Var (1956), Koltuk (1957), Toros Canavarı (1957), Kazan Töreni (1957), Deliler Boşandı (1957), Hangi Parti Kazanacak (1957), Ölmüş Eşek (1951), Mahallenin Kısmeti (1957), Bay Düdük (1958), Havadan Sudan (1958), Nazik Alet (1958), Gıdıgıdı (1958), Kördövüşü [(Kördöğüşü) 1959], Aferin (1959), Mahmut İle Nigâr (1959), Ah Biz Eşekler (1960), Gözüne Gözlük (1960), Bir Koltuk Nasıl Devrilir (1961), Yüz Liraya Bir Deli [(100 Liraya Bir Deli), 1961], Kağnı Gölgesindeki İt (1961), Biz Adam Olmayız (1962) Namus Gazı ([Yeşil Renkli Namus Gazı], 1964). Sosyalizm Geliyor Savulun (1965), İthilali Nasıl Yaptık? (1965), Rıfat Bey Neden Kaşınıyor (1965), Bülbül Yuvası Evler (1968), Yaşasın Memleket (1969), Vatan Sağ Olsun (1968), İnsanlar Uyanıyor (1972), Hayvan Deyip de Geçme (1973), Büyük Grev (1978), Yetmiş Yaşım Merhaba (1984), Kalpazanlık Bile Yapılamıyor (1984), Maçinli Kız İçin Ev (1987), Nah Kalkınırız (1988), Rüyalarım Ziyan Olmasın (1990), Aşkım Dinimdir (1991).

muzaffer buyrukcuh- Muzaffer Buyrukçu (1928-2006): Mübadele ile Anadolu’ya gelen göçmen bir ailenin çocuğudur. Niğde’de dünyaya gelen yazar ailesinin geçim sıkıntısı çekmesi nedeni ile İstanbul’a taşınmıştır. Yaşadığı zorluklar iyi bir eğitim alamamasına, çocuk yaşta çalışmaya başlamasına neden olmuştur. Edebiyatımızda öykücü kimliği ile tanınmış toplumcu bir yazardır.

Hikayeleri: Katran (1956), Acı (1957), Korkunun Parmakları (1959), Bulanık Resimler (1961), Kuyularda (1962), Cehennem (1966), Kavga (1968), Şarkılar Seni Söyler (1982), Günlerden Bir Gün (1983), Hüzünlü Kar Çiçekleri (1987), Her Yer Karanlık (1989), Bin Hüzün (1990), Şarkı Gibi (1992), Yüzün Yarısı Gece (1994), Telefon Konuşmaları (1997), Bir Aşk Daha (1996), Ucu Güllü Kundura (1998), Dumanı Tüten Çay Gibi (1999), Yalnızlığın Arkasındaki Gülümseme (2001), İpek Pijamalı Katiller (2004), Ay Kokuyor (2004)

orhan hancerliogluı- Orhan Hançerlioğlu (1916-1991): Daha çok felsefi çalışmaları ile tanınmış bir yazardır. Edebiyata şiir ile giriş yapmış, hikaye ve roman türlerinde de eserler yazmış bir sanatçıdır. Hikayelerinde Milli Mücadele yıllarını, köy ve kent hayatını, Atatürk ilke ve devrimlerini anlatmıştır.

Hikayeleri:  İnsansız Şehir (1953)

muzaffer izgui- Muzaffer İzgü (1933-2017): Yoksul bir ailenin oğlu olarak Adana’da doğmuştur. Garsonluk, bulaşıkçılık gibi farklı işlerde çalışmış, eğitimini zorluklar içinde tamamlamıştır. Yurdun çeşitli yerlerinde öğretmenlik yapmıştır. Bir süre sonra gazete ve dergilerde yazılar yazmaya başlayan yazarımız “Akbaba” gibi dönemin çok satan dergilerinde yazılar yayınlayabilmiştir. Önemli bir mizah yazarıdır.

Hikayeleri: Gecekondu (1970), Donumdaki Para (1977), Dilber (1995), Bando Takımı (1975), Deliye Her Gün Bayram (1980), Sen Kim Hovardalık Kim (1980), Her Eve Bir Karakol (1980), Devlet Babanın Tonton Çocuğu (1981), Lüplüp Makinesi (1982), Kasabanın Yarısı (1982), Demokrasimiz Kaç Para Eder (1988)

 

Diğer Toplumcu Gerçekçi Yazarlar İçin Tıklayınız!!!