(Bu ödevde Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna adlı romanı belli bir yerden kesilerek kişinin kendi kurgusu ile devam ettirilmiştir.)
…
Raif Efendi’nin hastalanıp bir hafta işe gitmemesi üzerine tercüme edilmesi gereken bir yazıyı oda arkadaşı onun evine götürür ve Raif Efendi’yi yakından tanıma imkânı bulur. Raif Efendi bir şubat ayı ağır bir hastalığa yakalanır ve oda arkadaşına iş yerindeki eşyalarını toplamasını ister. Eşyaları Raif Efendi’ye getiren adamın dikkatini bir defter çeker. Raif Efendi adamdan bu defteri sabah yakmasını ister. Defterde mühim şeylerin yazıldığını düşünen adam Raif Efendi’yi ikna ederek defteri alır oteline gider ve defteri okumaya başlar. Raif Efendi’nin defterinde yazdıklarına göre çocukluğunda çekingen yalnızlığını kitap okuyarak ve resim yaparak gidermeye çalışır.
Güzel Sanatlar Akademisini okumak için İstanbul’a gelir ve eğitimini tamamlamadan buradan ayrılır. Maddi durumu iyi olan babası Raif Efendi’yi sabunculukta ileri tekniğe sahip olması için Almanya’ya gönderir. Burada sabunculuk öğrenmek yerine müzelere ve resim galerilerine giderek vaktini geçirmeye çalışır. Bir senedir burada olan Raif Efendi bir gün resim galerisinde gördüğü Kürk Mantolu Madonna tablosundan etkilenir. Günlerce sadece bu tabloyu seyretmek için galeriye gider. Sonunda tablonun sahibi Maria Puder ile tanışır ve ona aşık olur. Bir yılbaşı günü Maria ile birlikte olur ancak bu birliktelikten sonra Maria’nın isteği üzerine birkaç gün görüşmezler. Onsuz yaşama dayanamayan Raif Efendi Maria’nın hastaneye kaldırıldığını öğrenir. Hastalığı müddetince ona bakar ve tekrar güvenini kazanır. Maria’yla ilişkisinin tam rayına oturduğu zamanda memleketinden bir telgraf alır. Telgrafta babasının öldüğü ve derhal memlekete gelmesi gerektiği yazılır. İşlerini düzelttikten sonra Maria’yı da memleketine getireceği sözünü veren Raif Efendi Almanya’dan ayrılır. Belli bir zamandan sonra Maria Raif Efendi’ye mektup yazmaz.
Defteri okuyan adam Raif Efendi’ye çok üzülür ve Maria’yı bulmak için Almanya’ya gider. Her yerde didik didik Maria’yı arar. Bulamayacağını anladığında tam ümidini kesecekken Maria’yı bulur ve Raif Efendi’nin çok kötü hastalandığını söyler. Maria adama Raif Efendi’den bir kızı olduğunu söyler ve birlikte İstanbul’a giderler. Raif Efendi karşısında Maria’yı ve kızını görünce hastalığı geçer ve bir anda ayaklanır. Uzun uzun sarılırlar, koklaşırlar ve hasret giderirler. Bundan sonraki hayatlarında da birbirlerinden hiçbir şekilde kopmazlar.