Tiyatro Metinleri, Örnek Tiyatrolar, Komedi, Skeç, Tiyatro İndir, Komik Tiyatro
ORGANİK
Sahnede üç adet pazarcı ve önlerinde üç adet sebze-meyve kasası bulunmaktadır. Yüksek sesle bağırırlar.
Satıcı 1: Gel, gel. Malın iyisi burada; gel vatandaş hormonlu değil tamamen organik; gel vatandaş. Şifalı bu elmalar gel vatandaş
Satıcı 2: Yerli malı bunlar. Almadan geçme,vitamin yükü kabağa gel dolmasını yap türlüsünü yap gel vatandaş.…
Köylü Satıcı: (Hiç bağırmaz. Sadece kasanın önünde oturmaktadır gelene gidene bakar.)
(ilk iki satıcı köylü satıcıyı işaret ederek aralarında konuşur.)
Satıcı 1: Kardeş bu ne ayak tanıyo musun?
Satıcı 2: Bilmem ilk defa gördüm ördeği, iyi valla oturduğu yerden… Ne koymuş sepete görüyor musun?
Satıcı 1: Ne olacak be birader! Bi kasa kurtlu elma
Satıcı 2: (Diğer satıcıya köylüyü işaret ederek) bak şimdi. Hop birader hayırlı işler. Ne satıyosun kardeş; elma mı onlar.
Köylü Satıcı: (Sesin geldiği tarafa bakar; ama cevap vermez…)
Satıcı 1: Sıyırmış lan bu duymadı herhalde..
Satıcı 2: Boş ver işimize bakalım ördekler kaçıyor (aceleyle tekrar bağırmaya başlar) gel vatandaş, gel vatandaş meyvenin kralı burda; genetiği değiştirilmemiş yedi kuşaktan soylu elmalar bunlar.
Satıcı 1: elmaya geeeel.(Bir eliyle sürekli elindeki elmaya tükürüp kazağına silmektedir.) Gel vatandaş hasta oldum diye üzülme; geeel… vitamin dolu bunlar A vitamini, B vitamini C vitamini D vitamini Ü,V,Y,Z vitamini bütün vitaminler bir arada
Satıcı 2: Ooooha be Recep kardeş benim kabaklarda bile o kadar vitamin yok kandırma vatandaşı.
Satıcı 1: Bizde yalan yok hormonsuz bunlar. Elmaya geeel.
Satıcı 2: Boş geçme vatandaş en ucuzu burada. Akşama ne pişireyim derdine son. Al bu kabaktan azın tatlansın. Kabağa gelll.
Köylü Satıcı: (Bu esnadagayet kısık bir sesle) Elma; elma
Satıcılar: (Sesi duyan satıcılar sessizce köylüye bakıp ikisi birden kahkaha atar)
Satıcı 1: Ne? Ne? Elma mı…
Satıcı 2: (Taklit eder) eeelma elmaa almaaa…
Satıcı 1: birader benden nasihat satamazsın sen onları kalk git köyüne. Meyve dediğin böyle olur pırıl pırıl
Köylü Satıcı: Emme ettin kadiş benim meveler titremiz dalından şimdicek kopadın. Ne bakan sen dışına. Te temiz bunla. Sen kendi işine bakıve nidecen benim mallarıı…(suratını çevirir önüne bakar)
Satıcı 1: Emme ettin kaaaadiş( gülüşürler)
( Uzaktan bir alıcı yaklaşır. Satıcılar daha gür ve yüksek sesle bağırmaya başlar. Alıcı kasalara göz gezdirdikten sonra köylü satıcıya hitap eder)
Havalı Kadın: Ay bunlar ne biçimsiz şeyler öyle (kasadan bir elma alır ve parmaklarının ucunda çevirerek inceler.) ay kurtlu bunlar her yerinden kurt girmiş. İğğğğğğrenç!!!(sinirli bir şekilde köylü satıcıya dönerek) Utanmıyor musun be kardeşim bunları satmaya? Milletin sağlığıyla oynuyorsunuz. Bu pazarın zabıtası yok mu? (Yüksek sesle) zabıtaaa zabıta…
Köylü Satıcı: homonsuz bunlar abacım hooomonsuz kendi baçemizden kupavedim homonsuz homonsuz gelive gelive
Havalı Kadın: Hadi git işine deli midir nedir?
Havalı Kadın: (Satıcı birin yanına yaklaşır. Onun elmalara tükürüp kazağına sildiğini görür midesi kalkmış gibi yapar) Ayy! Mikrop ne yapıyorsun sen; alır mıyım şimdi ben o elmayı milletin sağlığıyla oynuyorsunuz be. Allah’ım bu ne biçim Pazar. Adama bak meyveye tükürüyor.
Satıcı 1: (Kısa bi duraksama olur) Korkma abla bunun vitamini burada. İki göbekten dedem hoca, üfürüğüm deva tükürüğüm şifadır benim.Hormonsuz bunlar gel vatandaş elmaya gel. Abla bizde hile olmaz. Hormonsuz bunlar. Organik doğal. Bak şu mallara pırıl pırıl. Allah seni inandırsın Adem aleyhiselamın Havva anamıza yedirdiği elmalar işte bu elmalar. Al sen de kocanı kandır.
Havalı Kadın: Mikrop yuvası pırıl pırılmış. Sanki biz görmüyoruz. Amaaaan Ne kadar bunlar.
Satıcı 1: Bir lira be abla; en ucuzu burada. Bizde hile olmaz, organik bunlar. (Aynı anda bağırmaya devam eder): domates, patates, biber, domate…
Havalı Kadın: Heyy! evlat bak buraya. Ver bi kilo bakim şurdan.
(Hızlıca doldurup tartar ve sallayarak teyzeye elmaları uzatır. Parayı alır.) Hooop bereket versin yola devam. Gelll vatandaş
Satıcı 2: ( Arkadaşına seslenir.) ulan en ucuzu bizde be daha bir de temizliğine bakıyor yürrrü be teyze havanı yesinler senin. Gel…vatandaş
Çiçekçi: (Sallana sallana tezgahların önünden geçer.) çiçeklerim varrr. Çiçekçi. Demet demet çiçeklerim var.
Satıcı 2: (Çiçekçiye seslenir) Hooop çekil tezgahın önünden be kadın müşterileri kaçırıyorsun. Kabağa gel vatandaş
Çiçekçi: Oşt küpek ases sencağız benim müşterileri kaçırırsın. Keçi suratlı hödük. Kabak satıyor şuna da bak. Heeeeç rumantik değil
Satıcı 2: Hay allahım çattık ha.. Ashabım bozuluyor.
Çiçekçi: Çiçeklerim var.
Genç Aşık: (Sağa sola bakınarak tedirgin salak bir vaziyette sahneye girer.)
Çiçekçi: (Genci görünce hemen koluna girer) yakışıklı abem sevgilin vadır. ona çiçek alasın.
Genç Aşık: Ama şey şey! ama ben kabak alacaktım.
Çiçekçi: Abe yuhh sen sevgiline kabak alacaksın
Genç Aşık: eveett (kısa bir duraksar) yok yok yemek için evden istediler kabak alacaktım.
Çiçekçi: İşte tamam ağabeyciğim be! ben sana ne derim. Tabi patates alacaksın. Ben de saten patates satarım. Sen beni yanlış anlamışsın. (Elindeki çiçekleri göstererek) bak nah da bunlar patatistir. Kaç kilocuk verem sana
Genç Aşık: Aaaa bunlar patates mi daha önce aldığım patatesler bunlara hiç benzemiyordu.
Çiçekçi: Aman be benzemez tabi abeciğim bunlar Avrupa patatesidir. Kaç kilo istersin
Genç Aşık:Eee tamam o zaman bir kilo alayım
Çiçekçi: ohh abem yarasın al patatisleri. Fazla haşlamayasın. Bunlar avropa patatesidir çabuk pişer. Kerizi de yolduk be yav (Paraları alır. Sahneden çıkarlar)
Köylü Satıcı: (Diğer iki satıcıya seslenerek) kadişle bu bende de salak çıktı. Çiçekleri patates sanıp alıvedi. Heraldem aşık oluvemiş aklı bi kavış havada
Satıcı 1: İşte böyle be kardeşim; güller Avrupalı olunca patates oluverdi. Allah bize yardım etsin. Gel vatandaş hormonsuz bunlar.(satışa devam ederler)
Genç Kadın: (Bakına bakına tezgahları dolaşır. Kabakçının önünde durur.) Kabak mı alsam acaba.
Satıcı 2: Kabak al abla pişman olmazsın. Her hafta bütün pazarı dolaşıyorsun gene benim kabaklara yolun düşüyor gel; bu hafta da kabak al. Taze bunlar. Her akşam ev de kabak pişir. Baldan bıkılır kabaktan bıkılmaz abla. Tartayım mı bi kilo.
Genç Kadın: Evet evet iki kilo tartıver. Bizim herif kabağı pek sever. Kabaktan başka heç bir şey yemez. Dolmalar mı dersin sarmalar mı dersin börekler tatlılar mı? Ne pişirsem yemez; ila da kabak ister.
Satıcı 2: Taktir ettim abla senin kocan ağzının tadını biliyormuş(parayı alır) kabağa gell( bağırmaya devam eder)
Köylü Satıcı: (Genç kadın önünden geçerken) Abla bana bakıve elma da alıvesen kocan he akşam kabak yimez; elma da yisin. Bak homonsuz bunlar.
Genç Kadın: (Efendi senin elmalar hormonsuz ama benim kocam biraz hormonlu o hiç meyve yemez hep kabak yer)
Köylü Satıcı: (seyircilere dönerek) Bunu kocası evleniken zaten ayvayı yiyivemiş bidaha heç meyve ye mi ki
(Satış devam eder satıcılar bağırır. Sahneye bir turist girer. Pazarı dolaşmaya başlarsatıcı1vesatıcı 2turisti görür görmez heyecanlanır.)
Turist: Hello hello! siz nasıl diyor.(Eliyle ileri geri gösterir) hımm alış veriş yapacak ben
Satıcı 1: (Eline bir kabak alıp turiste yanaşır)Gel turist bacı kabak 5 yüro; bir kabaaaak(eliyle işaret eder) beş yüro; beş yüro bir kabak bir kilo kabak yüz yüro
Turist: Ben Avrupa’da duydu Türkiye’de her şey dahil 1 yüro; sen diyor yüz yüro ben anlamadı. Watt o may gat Her şey dahi nasıl oluyor yüz yuro
Satıcı 1: May ney mis 1 kabak 1 yüro; 5 kabak beş yüro. Wat iz diz turist abla, ister al ister alma (tezgahına döner)
Turist: No no no, ben almıyor ( Diğer satıcıya doğru yürür.)
Satıcı 2: Elmaya gel turist. Avrupa’da yok böyle elmalar. Sudan ucuz kasası 200 yüro
Turist: (Tezgahtaki elmalardan birini alır inceler) Ben almayı çok seviyor; ama bu elmalar hormonlu. Sağlıksız
Satıcı 2: novv novv hormonnnn novvv bituful bituful novvv anti hormonov
Turist: Sen nediyor, ben anlamadı
Satıcı 2: Novv novv hormonnnn, novvv. Bituful bituful novvv anti hormonov
Turist: Bu elmalar hormonlu. Ben almıyor. Her şey dahil de değil(uzaklaşır.)
Satıcı 2: İngilizceden de anlamıyor. Her halde bu Alman turist. ( Arkasından bağırır) Naynnnn hurmon naynnn
Turist: (Köylü satıcıya yaklaşır. Kasasındaki elmaları görür. Bir tanesini içinden alır)
- O may gat aman Allahim ne guzel elmalar bunlar. (Köylüye döner) Ben bütün kasayı almak istiyor. Sana veriyor yüz yuro( elindeki elmayla sahnenin ortasına doğru yürür. Satıcı1 ve satıcı 2 hayret içindedir) İşte organik meyve. Ben hemen yemek istiyor.(Elmadan bir ısırık alır. Dudağında bir kurt kalır. Seyircilere doğru tutup.) Kurtlu ama organik “kurt yerse insan da yer” bituful bituful.
Satıcı 1: Ulan Recep gördün mü adam paraları götürdü( bir düdük sesi duyulur. Satıcılar telaşla tezgahlarını toplar.)
Satıcı 2: Zabıta abi zabıta kaçalım
Perde kapanır