Yahudi Komedileri
Hammer on altıncı yüzyıl sonlarında yapılan bir düğünü anlatırken yahudilerin oynadığı komedilerden söz eder. Evliya Çelebi on yedinci yüzyılda yahudilerin oyunlar düzenlediklerini bildirir. On sekizinci yüzyıldaki yahudi komedileri üzerine ise elimizde pek çok bilgi var. Baron de Tött bu oyunlardan birini şöyle anlatıyor:
“Davetliler, kendiliğinden gelmiş seyirci kalabalığı ile birlikte çepeçevre meydanın etrafını doldurmuştu, bu arada halktan birçok kadınlar da vardı. Orta yerde üç ayak genişliğinde, dörtgen biçiminde, altı ayak yüksekliğinde üzeri perde ile örtülü kafes gibi bir şey vardı; bu bir evi temsil ediyordu; bu evde kadın kıyafetinde giyinmiş Yahudi aktörlerden biri bulunuyordu. Bir Türk genci gibi giyinmiş bir Yahudi aktörü de ev sahibi kadının aşığı rolünde idi. Oldukça gülünç, ahmak bir uşak, kadın kılığında giyinmiş aracı rolünü oynayan başka bir Yahudi, aldatılan bir koca, nihayet her yerde görülen kimseler... Piyesin şahısları bunlarla tamamlanıyordu. Bu piyeste her şey sahnenin üstündedir, hiçbir şey seyircilerin hayal kuvvetine bırakılmamıştır. (...) Maharetsiz ip cambazları, beceriksiz pehlivanlar, kaba birkaç soytarı ve rakkaseler komediler arasındaki fasılaları dolduruyorlardı. Genel eğlencelerde açık saçıklık daima &on dereceyi bulur ve daima hoş görülür; genel eğlencelerden başka zamanlarda bu aktörler hünerlerini yalnız evlerde, düğün, yahut başka özel eğlenceler için çağrıldıkları zaman gösterirler. Bu adi gruplar daima yalnız erkeklerden, yahut yalnız kadınlardan mürekkeptir. Kadın gruplan, haremlerde bu şimdi bahsettiğimiz komedyacılar gibi ayni pervasızlık ve aynı adilikle oynarlar. (...)
“Büyük memuriyetlere sahip kimselerin çoğu konakların önünde sürekli surette oynamak üzere oyuncular tutmuşlardı; bu piyeslerin mevzuları başka başka ise de, hepsi kabaca açık saçık şeylerdi. Halk bunları keyifli keyifli seyrediyordu. Bu eğlencelerde ahlak kaideleri gevşediği gibi hükümete de aldırış edilmiyordu. Bir sürü Rum ve Yahudi, imparatorluğun birçok yüksek memurlarını gülünç bir hale sokacak şekilde taklit ediyorlardı. Bu şenlikte padişahın ve maiyetinin kostümlerine bile saygı gösterilmedi; bir Yahudi kalabalığı onu da taklit etmek cüretinde bulundular. Gerçi bu taklitten dolayı onu yapan küstah cezalandırıldı ve padişahı taklit etmek yasak edildi; fakat sadrı azam rolü yapmasına göz yumuldu ve hiçbir makam kendisiyle alay edilmekten kurtulamadı.”
Baron de Tott’un Türkleri yerme isteği bir yana bırakılırsa, verdiği bilgiler çok ilgi çekicidir. Bu konuda önemli bilgiler veren yerli kaynak ise Haşmet’in Veladetname’sidir. O da Baron de Tott’un gördüğü şenlikleri anlatır; Mustafa III’ün kızı Hibetullah Sultanm doğum şenliklerini.
Ama Haşmet Yahudi komedilerine önem vermemiştir. Hem para kazanmak, hem de halkı eğlendirmek amacıyla sokaklarda, konakların önlerinde oyunlar düzenleyen Müslüman oyuncuları, mudhikler le mukallidleri anlatır. Bu sokak eğlenceleri tam birer oyun sayılamazsa da, tiyatro öğeleri taşıyan eğlencelerdir. Esnaf birliklerinin yaptıkları geçitlerde de gösteriye, taklide bol bol yer verilirdi.