Şiir insanın duygu, düşünce, fikir, hayal vb. paylaşmak için kullandığı özel bir aktarım biçimidir. İnsana ait birçok vaziyet, farklı anlatım, aktarım biçimleri kullanılarak da yapılabilir fakat; bunların en etkilisi şüphesiz şiirdir. İnsanların duygu ve düşüncelerini(vb.) aktarırken şiiri tercih etmelerinin bir diğer sebebi de şiirin dili kullanmada daha az kuralcı olmasıdır. Günlük konuşmalarımızda dahi belli kurallara uyarız: y anlış ifade kullanmaktan kaçınır, mümkün olduğunca düzgün kurallı konuşmaya gayret ederiz.
Şiirde kural aranmaz. Şair kelimeleri kelime gruplarını, cümleleri istediği gibi düzenleyip şekillendirebilir. Yeri geldiğinde devrik, yapısı bozuk(alışılmamış) cümleler, kelimeler kullanabilir.
Atlılar atlılar kızıl atlılar,
atları rüzgâr kanatlılar!
Atları rüzgâr kanat...
Atları rüzgâr...
Atları...
Rüzgâr kanatlı atlılar gibi geçti hayat!
(Nazım HİKMET)
Yukarıdaki şiiri incelediğimizde; şiirde kullanılan ifadelerin özel bir yapısının olduğunu görürüz.(Şair, zamanın akışını; cümlelerin yapısı ve at motifi ile okuyucuya hissettirmeyi amaçlamış)
Deniz gözlerinden alır sonsuzluğun haberini
Ey gönüllerin en yumuşağı en derini
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim
(Sezai KARAKOÇ)
"En sevgili" alışılmış bir ifade biçimi değildir.
Eski edebiyatımızda ve bu tarzı devam ettiren şairlerimizin şiirlerinde ölçü gibi bazı ahenk kuralları bulunur. Bu kurallar çoğunlukla şairleri sınırlasa da şiirlerde söyleyiş güzelliği yarattığı için şairler kurallı yazmayı daha doğru bulmuştur.
Aynalar, bakmayın yüzüme dik dik;
İste yakalandık, kelepçelendik!
Çıktınız umulmaz anda karsıma,
Başımın tokmağı indi başıma. (Necip Fazıl)
(11'li hece kuralına uyulmuştur.)
Not: Dünya tarihinde ilk şiirler sadece söyleyiş güzelliği için değil aynı zamanda akılda kalıcılığı arttırmak içinde ahenkli-kafiyeli söylenmiştir. Bu şiirler yazının olmadığı dönemlerde dilden dile, nesilden nesile bu kolaylık ile aktarılabilmiştir.
Duyguları ifadede en etkili belki de en önemli araç: şiir
Anlatamıyorum
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce
Bir yer var; biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.
(Orhan Veli)
Şair "anlatamıyorum" demekte fakat; hissettiği duyguyu en etkili şekilde anlatmaktadır.
Şiir -biçim ya da içerik- anlayışı edebi dönemler göre farklılık gösterir.
Günümüze kadar şairler en güzel ifadeyi yakalayabilbek için birçok yöntem denemiştir. Şiirin bazen içeriği bazen de biçim özellikleri ile oynanmış, yeni usuller denenmiştir.
Şiir bir duygu paylaşımıdır.
İnsanoğlu çağlar boyu hissettiği en yoğun duyguyu ifade etmek için şiiri tercih etmiştir. Ölüm, ayrılık, aşk, hüzün, özlem vb. duygular şiir ile ifade olunmuştur. tabi insanların şiiri tercih etmesinin sebeplerinden en önemlilerini yukarda sıralamıştık.
Şol dergâhtan dönsün yüzün
Ölünce sevmezsem seni
Kan ağlasın iki gözüm
Ölünce sevmezsem seni
(Karacoğlan)
"Seni her zaman seveceğim" de diyebilecekken şair "Ölünce sevmezsem seni" demiştir.
Karanfil
Yarin dudağından getirilmiş
Bir katre alevdir bu karanfil,
Gönlüm acısından bunu bildi!
Düştükçe vurulmuş gibi, yer yer
Kızgın kokusundan kelebekler;
Gönlüm ona pervane kesildi.
(Ahmet Haşim)
Herhalde bu şiiri düz cümlelerle ifade edemeyiz.(Sevgiliye kavuşmak arzusu sönu ölüm-yok oluş- olsa dahi terk edilemeyecek kadar güçlüdür. Kelebeğin ateşe koşması motifleşmiştir.)
Bin başlı ejder-i münakkaş
Mumdan gemi altı bahr-i âteş
Motif denince Şeyh Galip'in Hüsn ü Aşk mesnevisinden "ateşten denizi mumdan kayıkla geçmek" motifini de unutmamak lazım.