Karga ile Tilki
Bir dala konmuştu karga cenapları;
Ağzında bir parça peynir vardı.
Sayın tilki kokuyu almış olmalı;
Ona nağme yapmaya başladı:
‘‘Oooo! Karga cenapları merhaba!
Ne kadar güzelsiniz; ne kadar şirinsiniz!
Gözüm kör olsun yalanım varsa,
Tüyleriniz gibiyse sesiniz
Sultanı sayılırsınız bütün bu ormanın”
Keyfinden aklı başından gitti Bay Karga’nın;
Göstermek için güzel sesini
Açınca ağzını düşürdü nevalesini.
Tilki kapıp ona dedi ki: “Efendiciğim,
Size küçük bir ders vereceğim;
Alıklar olmasa iş kalmaz açıkgözlere;”
Karga şaşkın, utangaç, biraz da geç ama
Yemin etti gayri faka basmayacağına.
La Fontaine’den çev.
Orhan Veli KANIK
Biçim açıklaması:
La Fontaine’den dilimize çevrilen bu fablda karga gibi kuş beyinli insanların tilki gibi zeki ve kurnaz kişilere kolaylıkla aldandığı anlatılmaktadır.
Fabl, O. Veli Kanık tarafından manzum olarak Türkçeye çevrilmiştir. Uzun mısraların çoğu 12, kısa mısralarının çoğu da 10 hecelidir. Ama belli bir ölçü kullanılmamış kafiye düzeni şairin kendi isteğine göre düzenlenmiştir. Şöyle ki:
---------------- a) cenapları
---------------- a) vardı
---------------- a) olmalı
---------------- a) başladı
---------------- c) merhaba
---------------- d) şirinsiniz
---------------- c) varsa
---------------- d) sesiniz
---------------- e) ormanın
---------------- e) Karganın
---------------- f) sesini
---------------- f) nevalesini
---------------- g) Efendiciğim
---------------- g) vereceğim
---------------- h) açıkgözlere
---------------- ı) ama
---------------- ı) basmayacağına
Bu şiirde de sivrisinek hikâyesinde olduğu gibi konuşturma sanatı vardır. Karga ve tilki insan gibi konuşturuluyor.
Şiirde O. Veli Kanık canlı bir halk Türkçesini başarıyla kullanmıştır. Şiirin gerektirdiği esprili ve alaylı dili deyimlerle sağlamıştır. “Karga cenapları, koku almak, nağme yapmak, gözüm kör olsun, keyfinden aklı başından gitmek, faka basmak”
Fablın temel düşüncesi “Alıklar olmasa iş kalmaz açıkgözlere” mısrasında belirtilmiştir.
Fabllarda dört bölüm bulunur,
a) Serim bölümü (olayın ana hatlarıyla ortaya serildiği bölüm 1-5 mısralar)
b) Düğüm bölümü olayın geliştiği ve düğümlendiği bölüm 5-12 mısralar,
c) Sonuç bölümü olayın sonuçlandığı bölüm 13-16 mısralar,
d) Kıssadan hisse bölümü (Yazarın anlatmak istediği temel düşünce - son iki mısra.)
Anlam açıklaması:
Karga cenapları bir gün bir ağaç dalma konmuştu. Ağzında bir parça peynir vardı. Biraz ötedeki tilki kokuyu alır almaz hemen ağacın altına gelip kargaya nağme yapmaya başladı.
Oooo! karga cenapları, merhaba! Ne kadar güzelsiniz; ne kadar şirinsiniz! Yalanım varsa gözüm kör olsun, tüyleriniz gibiyse sesiniz bu ormanın sultanı sayılırsınız dedi. (Burada tilkinin amacı karganın ağzındaki peyniri düşürmek olduğu için onun ötmesini sağlamak üzere sesinin güzelliğini göstermesine olanak hazırlamış oluyor.)
Bu sözler karganın öylesine hoşuna gitti ki aklı başından gitti sanki-Güzel sesini göstermek için ağzını açıverdi ve peyniri düşürdü. Tilki peyniri kapıp kargaya “Efendiciğim size küçük bir ders olsun bu, alıklar olmasa bizim gibi kurnazlara iş kalmaz” dedi.
Karga, aldatılmasından ötürü çok utandı ve şaşkın şaşkın bir daha faka basmayacağına kendi kendine söz verdi ama geç kalmıştı.
Karga, tilkinin sözlerine, kendisini övdüğü, tüylerinin güzelliği ile ormanın sultanı sayılacağına onu inandırdığı için kanıyor. İnsanların belirgin zayıf yanlarından biri de övgüye çabuk kanmalarıdır. Çünkü hiçbir insan kendisinin-yalanda olsa- güzel, iyi, doğru olduğunu söyleyenlere karşı olumsuz tepki gösterdiği görülmemiştir. Üstelik bu övgüleri ustaca, zekice buluşlarla yapan birine aldanıp kanmamak olanak dışıdır. Tarihte nice değersiz insanlar; kendilerini öven dalkavukları yüzünden gerçekten değerli olduklarına inandırılmışlardır. Karga, bu hikâyede budala, kendini beğenmiş insanı simgelemektedir. Tilki tüylerinin güzelliğini ileri sürerek söylediklerine onu inandırıp ötmesini sağlamak ve peyniri ağzından düşürüp yemek amacına ulaşmak istiyor. Buna da karganın en çirkin yanı olan sesini överek başlıyor. Çünkü tilki karganın kuşlar arasında ne sesiyle ne de tüylerinin rengiyle seçkin bir yeri olmadığını biliyor. Onu bu zayıf tarafından yakalamayı amaçlıyor.
Çok eskiden beri örnekleri verilen fabl türü yazılarda genellikle hayvanlar konuşturulur, onlar arasındaki ilişkilerden, çatışmalardan, çelişkilerden insanlara ders olabilecek temel düşünceler çıkarılır. Kelile ve Dimne eski Hint’te, Aisopos masalları Eski Yunan’da yazılmış en güzel eserdir. Karga ile Tilkinin yazarı La Fontaine (1621-1695) de birçok hikayelerinin konularını Kelile ve Dimne’den almıştır.
Hayvanların gerek biçim, davranış ve huy, gerekse renk, ses bakımlarından gösterdiği farklı özellikler masal yazarlarını açıkça söyleyemedikleri düşüncelerini anlatmak için hayvanlar arasında geçmiş gibi gösterdikleri olaylardan insanlara ibret alınacak dersler vermeye yöneltmiştir. Aslan kudretin, tilki kurnazlığın, karga budalalığın, kurt açgözlülüğün, sivrisinek küstahlığın simgesi olarak işlenmiştir.