Maniler

1

A benim bahtı yarim

Gönülde tahtı yarim

Yüzünde göz izi var

Sana kim baktı yarim

2

Saçımda siyahım var

Bülbül gibi ahım var

Göz gördü gönül sevdi

Benim ne günahım var

3

Uzaktır seçilmiyor

Gönüldür geçilmiyor

Gönül bir top ibrişim

Dolaşmış açılmıyor

4

Bahçede iğde midir?

Dalları yerde midir?

Her gördüğün seversin

Sende ki mide midir?

 

Cinaslı Maniler

Yavrular

Hey oynayan yavrular

Ağaçta kuş yavrular

Ellerin derdi biter

Benim derdim yavrular

Ayna güzel

Yüz güzel, ayna güzel

Güzel yari görenler

Dediler; Ay ne güzel

Oturmuş zülfün tarar

Dizinde ayna güzel

Bağ bana

Bahçe sana bağ bana

Değme zincir kar etmez

Zülfün teli bağ bana

Gül pembe

Karanfilim gül pembe

Gerdanın billûr gibi

Yanakların gül pembe

Bir güldün aklım aldın

Gel bir daha gül, Pembe.

Biçim Açıklaması:

Okuduğumuz manilerin temaları;

Birinci: Kıskançlık

İkinci: Sevgi

Üçüncü: Gönül

Dördüncü: Hercaîlik, ayrangönüllülük

Cinaslı manilerin temaları;

1- Dertlerden kurtulamamak

2- Güzel’in süslenişi

3- Sevgiliye tutkunluk

4- Pembe’nin güzelliği ve neşesidir.

Halk şiiri nazım şekillerinden en küçüğü olan “Mani” 7’li hece ölçüsüyle söylenir ve dört mısradan oluşur. Kafiye şeması şöyledir:

------------------ a) seçilmiyor

------------------ a) geçilmiyor    

------------------ b) ibrişim       

------------------ a) açılmıyor

1, 2 ve 4. mısralar kafiyeli 3. mısralar serbesttir. Dörder mısralık bağımsız bölümlerden oluşan manilerin genellikle ilk iki mısraı doldurma ve yakıştırma sözlerden kuruludur. Asıl duygu ve düşünce, son iki mısrada belirtilir.

Manilerde asıl düşünce ve duygunun son iki mısraya sığdırılışı halk kültürünün ve zevkinin, ustaca dile getirdiği söyleyiş biçimi olarak büyük değer taşımaktadır.

İlk mısraı yedi heceden az olan ve mısraları cinaslı kafiyelerle kurulan manilere “Cinaslı mani” denir. Bu tür manilerde ilk mısra cinaslı kafiyeye temel olan kafiyeyi belirler, ve maniye giriş görevi görür. Anlam iki mısrada tamamlanır, nazım birimi beyittir. Birinci beytin anlamı ile diğer beyitlerin anlamları arasında ilgi bulunmaz. Bu tür manilerin bazıları besteyle okunur ve başına “adam aman” sözü eklenir. Cinaslı manilerin en güzel örnekleri bugün ülkemiz sınırlan dışında kalan Kerkük ve dolaylarında söylenir.

Şimdi okuduğunuz cinaslı manilerdeki cinaslı kelimelerin nasıl kullanıldığını görelim:

1- manide:

a) yavrular (küçük çocuk)

b) yavrular (kuşun yavrulaması)

c) yavrular (derdin artması)

2- manide:

a) yüz güzel, ayna güzel: (Güzellik)

b) ne güzel: (hayranlık)

c) dizinde ayna, güzel: (Güzel kız)

3- manide:

a) bağ bana: (Üzüm bağı)

b) bağ bana: (bağlayan şey)

c) gül pembe: (renk)

d) gül pembe: (Pembe’ye sesleniş)

e) gül, pembe; (Gülümseme)

Okuduğunuz manilerde ve halk duygu ve düşüncesinin yarattığı daha binlerce manide dikkati çeken en önemli nitelik; söyleyiş ustalığı, anlatım zenginliğidir. Türkçe, kelime sayısının bazı batı dillerinden (İngilizce, Fransızca vb) az olmasına rağmen yoğun bir anlam esprisi içinde her duygu ve düşünceyi anlatmaya yeterli olduğunu özellikle dört mısradan oluşan manilerle göstermiştir.

Anlam açıklaması:

A benim bahtım olmuş sevgili! Gönlümde taht kuran sevgili. Bugün yüzünde göz izi gördüm. Sana kim baktı sevgilim, (kıskançlığı bu kadar ince bir duyarlıkla anlatmak Türk halkının üstün duyarlığını kanıtlamaktadır.)

Saçımda siyahım var. Bülbül gibi ah çekiyorum. Benim bir günahım yok ki gözlerim gördü, gönlüm sevdi. (Burada da sevginin irade dışı başlayışı büyük bir ustalıkla anlatılmıştır.)

Sevgilim uzaklarda olduğu için ne yaptığını açık seçik göremiyorum. İnsan gönlünün isteklerine her zaman gem vuramıyor, ondan da bir türlü vaz geçilmiyor. Gönül sanki bir top ibrişim gibi bir dolaştı mı kolay kolay açılmıyor. (Burada gönlün sırrına ermenin güçlüğü anlatılmak isteniyor.)

Bahçedeki ağaç iğde ağacı olmalı bak dallan yere değiyor. Sen nasıl insansın, her gördüğüne aşık oluyorsun, esmer, sarışın, kumral, beyaz demiyor bir kız gördün mü hemen seviyorsun. Bu ne ayran gönüllülük?

Cinaslı maniler:

Hey oynayan çocuklar! Ağaçta kuşlar yavruluyor. Eller dertten kurtuluyor, benim derdim bir iken beş oluyor.

Bu ayna çok güzel. Sevgilinin yüzü güzel, ayna güzel. Güzel sevgiliyi görenler, ay bu kız ne kadar güzel! dediler. Bir güzel kız, dizinde ayna oturmuş zülfünü tarıyor.

Bahçe senin olsun bağ benim. En güçlü zincirler bile beni bağlayamaz ama sevgilinin zülüfleri beni tutsak etti.

Karanfilim pembe gül renginde. Sevgilimin gerdanı billür gibi, yanakları gül gibi, öyle bir gülüşü var ki aklımı başımdan aldı. Ama bir daha gülmesini istiyorum, ona diyorum ki “Gel bir daha gül, Pembe’m!”