İsim
İsim ve Çeşitleri
İnsan, hayvan, veya eşya gibi her hangi bir maddi varlığın adına madde(cins) ismi denir: İnsan, kuzu, ağaç, üzüm gibi.
Maddi bir varlığı olmayıp akılla bilinen şeylerin adına mana isimleri denir: düşünce, anlayış, cesaret, incelik gibi.
İsimler, bildirdikleri varlıkların özelliğine veya cinsine göre de ikiye ayrılır:
Tek varlığın adı olan kelimelere özel ad derler: Atatürk, Ankara, Sakarya, Selva, Hülya gibi.
Aynı cinsten olan birçok varlıkların her birine verilebilen isme cins ismi denir: toprak, çiçek, kelebek, bakır, soba gibi.
1- İsimlerde teklik, çokluk
İsimler, yalnız bir şeyi bildirdikleri gibi birden, fazla şeyleri de gösterirler.
Tek varlığı gösteren isimlere tekil derler: kuzu, çiçek, duygu gibi.
Birden fazla varlıkları anlatan isimlere çoğul denir: kuzular, çiçekler, duygular gibi.
Türkçede çoğul takısı “-1er, -1ar” dır. İnce seslilere -ler, kalın seslilere -lar getirilir: evler, camlar gibi.
Özel adlara ne gibi hallerde çoğul takısı gelebilir?
Özel isimler, tek varlığın adı oldukları için çoğul takısı almamaları lazım gelir. Fakat aşağıdaki birkaç halde özel adlar çoğul şekline konabilir:
Bir özel adın benzerlerini ifade etmek veyahut söze kuvvet ve şiddet vermek için: (Atatürkler, Namık Kemaller, milletin tarihine şanlar, şerefler veren büyüklerdir.) (Becerikli bir adam, hayatını kazanmak için icap ederse Hindistanlara, Adanalara, Afrikalara gider.) gibi.
Tarihi aileleri ve onların tanınmış fertlerini göstermek için: Sokullular, Burbonlar gibi.
Aynı özel adı almış olanların hepsini birden ifade etmek için: (Sınıftaki Mehmetler, Orhanlar, Turgutlar ayağa kalksınlar!) gibi.
Çoğul takısı bazı özel adların sonuna getirilerek içlerinde o isimde biri bulunan aile anlatılmış olur: Bu gece Nihanlara gidelim!” gibi.
Alıştırma
Şu metindeki isimlerin çeşitlerini, tekil veya çoğul olanlarını söyleyiniz:
O akşam gazino bahçesinde bizden başka kimse yoktu. Kumlu yollarda koşuştuk, ağaçların arasında köşe kapmacalar, saklambaçlar oynadık. Bir aralık amcamın gözlerini bağlayarak körebe oynamağa kalktılar, adamcağızı üç defa boylu boyunca çakılların üstüne yuvarladılar.
Nihayet güneş battı. Akşam gölgeleriyle beraber bize de bir durgunluk çöktü. Misafirler, artık birer ikişer ayrılıyorlar, ağaç aralarına, dışardaki' ıssız yollara dağılıyorlar.
Bahçenin bir köşesinden hafif bir su sesi geliyordu. Sık bir taflan kümesinin karanlığı içinde bu sese doğru ilerledim. Etrafı demir parmaklıkla çevrilmiş bir havuza kırık bir aslanağzından su akıyordu. Kollarımı parlaklığa dayayarak bu hafif çağıltıyı dinlemeğe başladım.
Reşat Nuri Güntekin
2- Topluluk ismi
Şekilce tekil olduğu halde bir topluluğu gösteren isimlere topluluk ismi denir: ordu, takım, sürü gibi.
3- Küçültme ismi
İsmin ifade ettiği şey küçültülmek, azaltılmak veya küçük gösterilmek istenirse sonuna -cik - cık; -ceğiz, -cağız eklerinden biri getirilir. Bu gibi isimlere küçültme ismi denir: kulübecik, odacık, evceğiz, çocukcağız gibi. .
Bu şekildeki isimlerle bazan acıma ve sevgi de ifade olunur: anneciğim, adamcağız gibi.
Alıştırma
Aşağıdaki , isimlerin ne ismi olduklarını söyleyiniz; tekil ve çoğul olanlarını gösteriniz:
Güzel dilimiz, bazı geri düşüncelilerin itirazlarına rağmen, bugün her fikri, her duyguyu, her hayali anlatabilmek hususundaki bütün kabiliyetiyle erbabının elinde en kudretli ve en canlı bir ifade vasıtası olarak duruyor ve ebediyen duracaktır. Bunun misallerini değerli yazarlarımızın yazılarında her gün görmekteyiz. Sade, tertemiz bir Türkçe ile neler ifade edilebileceğine binlerce sayfa örnek vermek kabildir...
İsimler, söz içinde gördükleri vazifeye ve fiillerle olan ilgilerine göre birtakım takılar alırlar. Böylece isimlerin bu takılarla aldıkları şekillere ismin halleri denir.
Türkçede isimler başlıca beş halde bulunur
1 | Yalın | -hali: | el | göz | kır | odun |
2 | i | -hali: | eli | gözü | kın | odunu |
3 | e | -hali: | ele | göze | kıra | oduna |
4 | de | -hali: | elde | gözde | kırda | odunda |
5 | den | -hali: | elden | gözden | kırdan | odundan |
İsmin yalın hali, sonunda yukarıdaki takılardan biri bulunmayan halidir: ev, bahçe, insan, çocuk gibi.
-i hali, ismin cümle içindeki fulden doğrudan doğruya etkinmiş halidir: Vazifemi yazdım, mektubu götürdüm gibi.
Not: Bu hal, ismi belirtir : (Elma yedim): (Her hangi bir elmayı yedim) demektir. (Elmayı yedim) dediğim zaman kargımdaki şahsında bildiği elmayı (belli elmayı) yediğimi söylemiş olurum.
Yalın bir ismi -i haline getirmek için sonunda sessiz (konsonant) varsa ses uyumu kuralına göre i, i; ü, u; getirilir: sonunda ünlü(vokal) varsa bunların "başına kaynaştırma harfi olan bir (y) gelir :
Ev - evi Vergi - vergiyi-
Taş - taşı Araba - arabayı
Üzüm - üzümü Ütü - ütüyü
Oyun - oyunu Kuyu – kuyuyu
-e halindeki isimler, fiillerin kendilerine doğru yöneldiğini ifade eder; ismin sonuna e, a takılarından biri getirilir:
Ev - eve
Taş - taşa
İsmin sonunda ünlü(vokal) varsa bir de kaynaştırma harfi olan (y) gelir :
Vergi - vergiye
Araba – arabaya
-de halindeki isimler, oluş ve kılışın yerini bildirir; ismin sonuna de, da; te, ta getirilir.
Ev-evde Sepet - sepette
Tarla-tarlada Taş-taşta
- den halindeki isimler, oluş ve kılışın başlama-yerini gösterir: den - dan; ten, tan ile yapılır :
Ev - evden Sepet - sepetlen
Tarla - tarladan Taş-taştan
Alıştırma
Aşağıdaki kelimelerin isimlerini ve ne bildirdiklerini söyleyiniz:
İşte sonbahar: Artık çimen, çiçek, kuş, kelebek,... tabiatın bütün güzelliklerinden ayrılacağız. Ağaçlar, işte günden güne soyunuyor ve sanki ileride kendilerini bekli- yen sert rüzgarların ve soğuk havaların şimdiden matemini çekerek' kuru yapraklariyle ağlıyor. Her geçen poyraz, kırlardan biraz yeşillik siliyor ve her batan güneş, dallarda bir parça gurup solgunluğu bırakıyor..: Rengi değişmeyen çamlar bile, kim bilir, belki nefti kostümleriyle burada yalnız kalacakları için inliyorlar...
Cenap Şahabettin
4- İsimlerin Yapısı
Sonbahar: Sonbahar aylarında, kendisiyle birlikte, tenha Yakacık kırlarında al meyvalı Koca yemişi. fidanları arasında dolaştığımız bir Fransız dostum bana daima derdi ki:
Sizin sonbaharınız olamaz, çünkü ağaçlarınız az ve teşrinlerde sararıp dökülen yapraklarınız nakafi. Sonbaharı gelip de bizim memleketlerde görmeli...
Fransa’ya birçok defalar seyahat ettim; fakat ikametlerim hiç sonbahara tesadüf etmemişti. Bu sefer Avrupa sonbaharını Frankfurt dağlarında doya doya seyrettim. Hala gözlerim, gördüğü o muhteşem şeyin yığın yığın ihtiyar altmlarıyla kamaşmakta...
Ahmet Haşim
Yukardaki metinde gördüğümüz bazı isimleri yapılarına göre inceleyelim: ay, sonbahar, kocayemişi, yığın yığın.
Bunlardan ay kelimesi bir köktür ve basit bir kelimedir.
Sonbahar: son sıfatıyla bahar isminin birleşmesinden meydana gelmiştir; yani bileşik isimdir;
Yığın kelimesi de yığ köküne ın eki getirilerek yapılmıştır; yani türemiş bir kelimedir.
Şu örneklerde görüldüğü gibi isimler yapılışları bakımından üçe ayrılır:
a- Basit isimler
Yapı eki almamış olan kök halindeki isimlere Basit isimler denir: taş, kuş, yer, kelebek, kurbağa...
Not: Bu örneklerde görüldüğü gibi basit isimlerin çoğu tek hecelidir; fakat iki veya daha çok heceli olanlar da vardır.
b- Bileşik isimler
Birden fazla kelimenin kaynaşmasından meydana gelen isimlere Bileşik isim denir: sonbahar, kocayemişi, sivrisinek, Rumelihisarı...
Not: Bileşik isimler cins ismi veya özel ad olabilirler.
Cins ismi: Kuzukulağı (bir öt adı), balkabağı, yeryüzü... Özel ad: Kızıltoprak, Topkapı, Taşköprü.
Bileşik isimlerin yapılışları
Bileşik isimler başlıca beş şekilde yapılabilir:
Kadıköy, Erenköy, Taşköprü, Çanakkale.
Çamsakızı, yeryüzü, yerelması, derebeyi, dereotu.
Dörtyol, Büyükada, büyükelçi.
Topçeker, gecekondu, imambayıldı...
Kaptıkaçtı, olup bitti...
Not: Bileşik isimler, cümle içinde, öbür isimler gibi, icap ettikçe çoğul, tamlama ve hal takıları alabilirler:
Dedikodular, Büyükadanın camları, Taşköprüde gibi.
c- Türemiş isimler
Köklere ve gövdelere yapı ekleri getirilerek türetilen isimlere Türemiş isimler denir. Bunlar başlıca dört şekilde türetilir:
İsimden isimler
İsim kökünden veya isim gövdesinden türemiş isimlere isimden isim denir:
Taşlık, şekerci...
İsimden isim yapmağa yarayan eklerin başlıcaları:
Kumluk (Kum olan yer)
Kömürlük (Kömür konacak yer)
Avukatlık (Avukat olma mesleği) .
Gözlük (Görme aleti).
Meslektaş (Aynı meslekten olan)
Vatandaş (Aynı vatan evladı)
Adaş (Aynı adı taşıyan).
Bu ekle dil adları yapılır: Türkçe, Arapça, Fransızca gibi,
Bu kelimeler, esasen dil adlarım bildirdikleri-için sonlarına “dili” veya “lisanı” kelimelerini getirerek(Türkçe lisanı), Fransızca dili denemez.
Taşçı, şekerci, camcı, sporcu, şapkacı... gibi.
Sanat ve meslek bildiren bu çeşit kelimeler sıfat, da olabilirler.
Sıfattan isimler:
Sıfatlardan yapılmış olan isimlere Sıfattan isim denir.
Sıfat: İsim :
Güzel Güzellik
Kaba Kabalık
Cömert Cömertlik
Fiilden isimler
Fiil köklerinden yapı ekleriyle türetilen isimlere Fiilden isim denir.
Fiilden isim yapmağa yarayan eklerin başlıcaları şunlardır:
Bunlar, yapılan işin adım bildirirler,
Bunlardan bazıları da, bir varlığın adı olur: yemek, çakmak gibi
Durak: duracak yer demektir; bunun için “Durak yeri” denemez.
Yansımalardan türeyen isimler: gürültü, gümbürtü, şırıltı, gıcırtı... da yansımalardan türeyen ve ses taklidi bildiren kelimelerdir.
Alıştırma
Aşağıdaki kelimelerin nasıl yapılmış olduklarım ve ne bildirdiklerini söyleyiniz:
Silgi, güzellik, insanlık, sürgü, akıntı; ağırlık; kırıntı; taşlık; kitapçı; gezinti; serinlik; üzüntü; çarpıntı; gidiş, yürüyüş, okuma, biçim, sevinç; dalgıç; bilgiç.
Alıştırma
Aşağıdaki basit ve türemiş isimleri bulunuz:
Tarih, milletlerin yükselme ve alçalma sebeplerini ararken birçok siyasi, askeri,[içtimai sebepler bulmakta ve saymaktadır. Şüphe yok, bütün bu sebepler içtimai hadiseler üzerinde tesir yaparlar. Fakat bir milletin doğrudan doğruya hayatiyle, yükselişiyle, çalışmasıyla alakalı olan, münasebetli olan; milletin iktisadiyatıdır. Tarihin ve tecrübelerin tespit ettiği bu hakikat, bizim milli hayatımızda ve milli tarihimizde de tamamen belirir. Gerçekten Türk tarihi tetkik olunursa, bütün yükseliş ve alçalış sebeplerinin bir iktisat meselesinden başka bir şey olmadığı anlaşılır.
ATATÜRK
- Ramazan İlbay
- Gösterim: 3114