Fiillerin Yapısı

Fiil türeten ekler ve bunlarla yapılan fiiller

Dün sabah çantaları, omuzlarında mektebe koşan yavruları seyrettim. Karlarda ateşli-ruhlarım yuvarlamak için ne kadar acele ediyorlardı.

Köşe başlarında birbirine haykıran rüzgarlar dört yol ağızlarında küçük kasırgalar yapıyor, minimini mek­teplileri tokatladıkça sanki şetaretlerini kamçılamış olu­yordu.

Cenap Şahabettin

Şu metindeki (Seyrettim), (Yapıyor), (Tokatladıkça) ve (kamçılamış) fiillerini inceleyerek aşağıdaki üç gruptan hangi­sine koyacağınızı belirtiniz.

Fiiller yapılışlarına göre üçe ayrılır:

1-Basit fiiller,

2-Türemiş fiiller,

3-Bileşik fiiller.

Basit fiiller:

Çok defa tek heceli olan fiil köklerinden yapılan fiillere Basit fiiller denir. Mastarlardan (mek, mak) kaldırıl­dıktan sonra kalan parça köktür.

Mastar:

Kök:

Yazmak

Yaz

Gelmek

Gel

Durmak

Dur

Yermek

Ver

Türemiş Fiiller:

İsimlere veya isim soyundan olan kelimelerle fiil köklerine bazı ekler getirilerek yapılan fiillere Türemiş fiiller denir: tokatlamak, kamçılamak, taşlamak, seslenmek gibi.

Fiil Türeten Ekler

Fiil türeten ekler şunlardır:

le ekiyle:

 

Göz - gözlemek

Hafif - hafiflemek

Tokat - tokatlamak

Yavaş - yavaşlamak

Baş - başlamak

İnce - incelemek

len ekiyle:

 

Ses - seslenmek

Süs - süslenmek

Pas - paslanmak

Us - uslanmak

leş ekiyle:

 

Haber - haberleşmek

Ağır - ağırlaşmak

İyi - iyileşmek

Güzel - güzelleşmek

l, el ekiyle:

 

Düz - düzelmek

Doğrn - doğrulmak

İnce - incelmek

Çok - çoğalmak

Az - azalmak

Kısa - kısalmak

er ekiyle:

 

Baş - başarmak

Yaş - yaşarmak

Ev - evermek

“Evlendirmek manasınadır.”

Mor - morarmak

e ekiyle:

 

Tün - tünemek

Boş - boşamak

se ekiyle:

 

Garip - garipsemek

- susamak

Not:

Bu ek ben zamirinin tamlayan hali olan benim kelimesine getirilerek benimsemek fiili türetilmiştir.

imse ekiyle:

 

iyi - iyimsemek

I Çok - çoğumsamak

Kötü - kötümsemek

1 Az - azımsamak

de ekiyle:

Sesleri taklit etmek için kullanılan bazı zarflardan bu ekle fiiller türetilir: gürüldemek, takırdamak, uğuldamak, horulda­mak...

Not:

Kir ekiyle de bu gibi zarflardan fiiller yapılmaktadır: Hıçkırmak, püskürmek, haykırmak gibi.

ik ekiyle : birikmek, gecikmek.

Not:

Bazı isimlere ve sıfatlara yalnız, (mek, mak) getirilerek yapılmış fiiller de vardır:

Acı - acımak

Boya - boyamak

Kuru - kurumak

Ekşi - ekşimek

Alıştırma:

Aşağıdaki mastarlar hangi eklerle yapılmıştır: Yükselmek, azalmak, düzelmek, katlamak, şekerlen­mek; ballaşmak; tembelleşmek; çatallaşmak.

Alıştırma:

Aşağıdaki kelimelerden türemiş mastarlar yapınız:

Taş, baş, kuzu, köpek, miyav, gürültü; pırıltı; .mek­tup; ateş; akıl; ince; kalın; titiz; tat; küçük; kara; ses; temiz.

Alıştırma:

Şu metindeki mastarları, fiilleri ve türemiş kelimeleri bu­lunuz

Sabrınızı suiistimal etmekten korkuyorum. Fakat bir iki dakika daha müsaadenizi rica edeceğim. İşte şu köşe-„ den, karanlığın içinden bir gölge buna koşup geliyor. Gali­ba bir mektep çocuğu... Onu tanıyor gibiyim; bana benzi­yor; bugünün gençliğinin 'timsali olarak bana geliyor; bir elinde bir kase var; öteki elinde çiçeklerden bir çelenk tu­tuyor. Diyor ki: Beni tanıdınız mı?... Ben mektep çocuğu Halit Ziyayım... Elli sene mi çalıştınız? Sizi çok yorgun görüyorum. Size serin bir şerbet getirdim; bunu içiniz, yorgunluğunuzu-alır... Koşularda, mücadelelerde yorulan­ların ve üstün gelenlerin başına taç koyarlar; size böyle bir taç getirdim.

Gençliğin bana sunduğu o serin şerbeti içtim. Bu çi­çeklerden tacı alıyorumArtık bundan sonra yatabilirim. Mesudane gözlerimi kapayıp uyumak için…

Halit Ziya Uşaklıgil

Birleşik Fiiller

Çün raz-ı dilini etti takrir Reyine muvafık oldu takdir.

Fuzuli

Tarz-ı selefe takaddüm ettim,

Bir başka lügat tekellüm ettim.

Şeyh Galip

O da olmuş vatancüda, seyyar,

Ne hazin ağlıyor şu ebr-i bahar.

Muallim Naci

Şu beyitlerdeki (takrir etti), (muvafık oldu), (vatancüda olmuş) fiillerinin ikişer kelimeden yapılmış olduklarını görü­yoruz.

Birden ziyade kelimenin bir araya gelmesi suretiyle yapılan fiillere Bileşik fiiller denir.

Bileşik fiillerin yapılışı:

Bileşik fiiller kuruluş bakımından başlıca ikiye ayrılır:

1-Etmek, eylemek; olmak, kılmak gibi yardımcı fiillerle yapılanlar.

2-İki fiilden yapılanlar.

Yardımcı fiillerin başına isim soyundan kelimeler getirilerek pek çok bileşik fiil yapılmaktadır: iyi etmek, pişman etmek, memnun olmak, kabul etmek, hissetmek, inat etmek, mahvolmak, neşretmek, takip etmek, hayran olmak, mecbur kılmak, emir buyurmak, ifa eylemek...

İki fiilden yapılan bileşik fiiller dörde ayrılır:

1- Yeterlik fiilleri.

2- Tezlik fiilleri.

3- Sürerlik fiilleri.

4- Yaklaşma fiilleri.

Yeterlik filleri, her hangi bir fiil köküne “e” ekiyle beraber bilmek fiili getirilerek yapılır: görebilmek, yazabilmek, çıkabilmek, okuyabilmek...

İsminden de anlaşılacağı gibi bu şekilde yapılan bileşik fiiller, bir işi yapmağa gücü yetmek manasını ifade eder; (yaza­bilirim), demek (yazmağa gücüm yeter) demektir.

Yeterlik fiilinin olumsuz şekillerinde “bilmek” fiili daima kalkar; bunun yerine olumsuzluk ekinden önce bir “e - a” eki gelir.

Olumlu :

Olumsuz:

Gelebilmek

gelememek

Gelebildi

gelemedi

Gelebilmiş

gelememiş

Gelebilir

 

Tezlik fiilleri, her hangi bir fiil, köküne (i) ekiyle beraber vermek fiili getirilerek yapılır; yazıvermek, gidivermek, koşuvermek, çıkıvermek gibi.

Adından da anlaşılacağı üzere bunlar tezlik bildirirler: “Şu yazıyı yazıver” demek “çabuk yaz” demektir.

Not:

“Şu mektubu postaya götürüver” gibi sözlerde ifadeye ha­fifçe ricaya benzer bir yumuşaklık verilmektedir.

Sürerlik fiilleri, her hangi bir fiil köküne (e) ekiyle beraber (durmak, kalmak) fiilleri getirilerek yapılır: gidedurmak, bakakalmak gibi

Yaklaşma fiilleri, bazı fiillerin köküne (e) ekiyle beraber (yazmak) fiili getirilerek yapılır: düşeyazmak, öleyazmak gibi.

Mana kaynaşması suretiyle meydana gelen bileşik fiiller

Birtakım fiillerin başına bazı kelimeler getirilerek yapılan fiiller de bileşik fiil sayılır. Bunlar, kelimelerin asıl manasından başka yepyeni bir deyim vücuda getirirler : lazım gelmek, can sıkmak, kalb kırmak, burnu sürtülmek, boynu bü­külmek, kuisk asmak, el çekmek, el ayak çekilmek, kulak ver­mek, yüz çevirmek, çile doldurmak, dil uzatmak, çanak tutmak* avucunu yalamak...

Alıştırma:

Şu yazıdaki fiillerin çeşitlerini söyleyiniz :

Vakit gece yansına doğru. ince bir karardık var. Saorum çayının çağıltısı geceyi dolduruyor. Çakıl taşlan pa­rıldıyor. Kaymakam, çakıl taşlarından ses çıkaran bent­lere doğru yürüyor. Hava, topraksı kokuyor. Karanlık su­ya yıldız ışıkları vurmuş. Çağıldıyor. Köprü karanlığa sütbeyaz yapıştırılmış. Kasabada ses sada yok. Uyııyor. Arada bir bekçi düdüğü... Bir iki vakitsiz horoz ötüp su­suyor.

“Teneke” den: Yaşar Kemal

Şu beyitlerdeki fiillerin yapılarını ve çeşitlerini söyleyiniz:

Nasıl relıa bulayım ben ki bisafa bulurum

Gelen zamanımı, Naci, giden zamanımdan.

Muallim Naci

Hayatı şi’r ile mezceylemek ne alemdir!

Hayat şi’r ile revnak bulur, müsellemdir.

Tevtik Fikret

Maziye şimdi sen bakıyorsun pürintibah,

Ati de senden eyleyecek böyle iştibah.

Tevfik Fikret

Yaranına etmeyen rica hiç,

Adaya eder mi iltica hiç?

Abdülhak Hamit

Sıtk ile terk edelim her emeli, her hevesi,

Kıralım hail ise azmimize ten kafesi.

Namık Kemai

Alıştırma:

Aşağıdaki fiillerin çeşitlerim söyleyiniz :

Bu sabah gazeteye mutlaka bir hikaye yetiştirmek icap ediyordu. Fakat canım yataktan kalkmak değil, bo­yuna gerinmek, sağa, sola, dönmek, dalga geçmek, akşama kadar bir şeye el sürmemek istiyordu.

Derken kapı, vuruldu. Akabinde Camsabın alaycı, şak­rak sesi işitildi, hizmetçiye soruyordu :

Daha uyuyor mu?

Paldır küldür, yukarı çıktı. Beni yatakta bulunca kah­kahayı bastı.

Ömer Seyfettin

Fiillerin Çatısı

Refik Halit’ten:

Şimdi ufukta hiç renk kalmadı; hatta güneşin battığı yer bile seçilmiyor. Fakat biz, gurubun sinesinde yatıyoruz. Şafak „ zamanı Batıdan geçen martıların kanatları nasıl ışık ve pem­belik içinde kalırsa biz de öyle pembelere bürünmüş, ışıktan adamlara döndük. Bu esrarlı aydınlık nereden geliyor? Sandalı durdurdum, tüfeği bıraktım, kollarımı göğsüme çaprazladım, ayakta gölü seyrediyorum... Soğuktan kavrulmuş çiçeksiz nilu-' ferlerin her yaprağı su üstünde sönmeyen bir parça efsunlu alev... Sönmeyen ve ısıtmayan bir alev. Ayazdan içim katılıyor: lakin renkten, şaşaadan gözlerim kamaşıyor.”

Yukardaki parçada bulunan kelimelerden “kalmadı, yatı­yoruz, kalırsa, döndük, geliyor, bıraktım, çaprazladım, seyredi­yorum, katılıyor, kamaşıyor” fiillerini tümleçleri ile ilgileri bakımımdan inceleyelim:

Bunlardan bir kısmının sadece dolayı tümleçle, bir kısmı­nın ise dolaylı tümleçten başka düz tümleçle yani nesne ile de kullanıldığını görüyoruz. Mesela: “Şimdi ufukta hiç renk kal­madı” cümlesinde kalmadı fiilinin öznesi (renk) tir, tümleci ise (ufukta) dır, “Tüfeği, bıraktım, kollarımı göğsüme çaprazladım” cümlelerinde bıraktım fiilinin nesnesi, çaprazladım fiilinin ise hem nesnesi (kollarımı), hem tümleci (göğsüme) vardır. Birinci cümlede “kalmadı” fiili doğrudan doğruya bir hüküm ifade et­mektedir; bildirilen hükümden etkilenen bir şey yoktur. İkinci cümledeki (bıraktım) ve (çaprazladım) fiilleri bir hüküm ifade etmekle beraber bildirilen hükümden başka bir şey etkileniyor, yani yapılan fiil cümle içinde başka bir şeye tesir ediyor. Eğer ikinci cümlede fiillerin yanından nesneleri kaldıracak, olursak ifade edilmek istenen anlam bozulur. Demek ki bu fiillerin mut­laka bir nesne ile kullanılması lazımdır. Güneşin battığı yer bile seçilmiyor cümlesinde fiil (seçilmiyor) dur. Bu fiilin öznesi (yer) gibi görünmektedir; fakat düşünülecek olursa (seçilmiyor) fiili ile' anlatılmak istenen işi bu kelime yapmamaktadır, bilakis (yer) başkası tarafından seçilmemektedir; demek ki yer sahici özne değildir; ancak ilk bakışta özne gibi görünen bir keli­medir.

Bu misallerden anlaşıldığı gibi fiillerin özne ve nesneleri ile sıkı bir rabıtaları vardır ve bu rabıtaları yüzünden çoğu defa birtakım değişikliklere uğrarlar. İşte :

Fiillerin özne ve nesne ile olan ilgileri yönünden gö­rünüşlerine fiil çatısı denir.

Fiil çatıları yapılışları bakımından başlıca iki gruba ayrılır: eksiz çatılar, ekli çatılar.     

Eksiz çatılar:

Özne ve nesne ile olan ilgileri yüzünden her hangi bir değişikliğe uğramamış, yani ek almamış fiil gövdelerine eksiz çatılı fiil denir: durmak, oturmak, kırmak, vurmak v.b.

Ekli çatılar:

Ek almış fiil gövdelerine de ekli çatılar denir: durdurmak, oturtmak, kırılmak, vurulmak...

Geçişli Fiiller Geçişsiz Fiiller

Eksiz çatılı fiiller iki türlüdür:

1-Geçjşli fiiller,

2-Geçişsiz fiiller.

Geçişli fiiller:“Tüfeği bıraktım, kollarımı göğsüme çaprazladım, gölü seyrediyorum”. Bu cümlelerde bulunan bırak­tım, çaprazladım, seyrediyorum fiillerinin bildirdiği iş ve hare­ket başka bir şeye: tüfeğe, kollara, göle tesir ediyor; yani bu fiiller mutlaka birer nesne ile kullanılıyor, nesnesiz kullanılırsa anlamlan noksan kalıyor; işte nesne ile kullanılan fiillere geçişli fiil denir;

Geçişsiz fiiller :“Ayazdan içim katılıyor; . lakin renk­ten, şaşaadan gözlerim kamaşıyor? cümlelerindeki katılıyor ve kamaşıyor fiillerinin bildirdiği hüküm başka bir varlığı etkile­miyor. Bu fiiller hiçbir zaman nesne ile kullanılamaz; işte böy­le: nesne almayan, öznenin etkisi başka bir varlığa geçmeyen fiillere geçişsin fili denir.

Ekli Çatılar:

1-Ettirgen fiiller:

Geçişli fiillerin ek ile geçişlilik dereceleri arttırıla­bilir; bgyle ekle geçişlilik derecesi arttırılmış geçişli fiillere ettirgen fiil denir.

Misal : “Tüfeği bıraktım, kollanan göğsüme çaprazladım. cümlelerindeki fiiller geçişlidir. Bu cümleleri şu şekle sokarsak: “Tüfeği bıraktırdım, kollarını göğsüne çaprazlattım” dersek fiil­lerin geçişlilik derecesi arttırılmış olur. İşte bu gibi fiiller ettirgen fiillerdir.

2- Oldurgan fiiller :

Geçişsiz fiiller eklerle geçişli hale gelebilirler. Bu şekilde çatı değişikliğine uğrayan fiillere oldurgan fiil denir.

Misal: “Sandal durdu” cümlesinde durdu fiili geçişsizdir.

Bu cümleyi “Sandalı dur-dur-dum” şeklinde söylersek dur fiil gövdesine -dur- eki gelerek fiili geçişli, yani oldurgan şekle sokar.

Oldurganlık ekleri:

ir eki: yatmak - yatırmak, bitmek - bitirmek, düşmek - düşürmek, kopmak - koparmak.

it eki: akmak - akıtmak, korkmak - korkutmak, uyumak uyutmak.

dir eki: durmak - durdurmak, gülmek güldürmek.

Not:

Bu eklerin ettirgen fiil yapmak için de kullanıldıkları olur.

3- Edilgen fiiller:

“Hatta güneşin battığı yer bile seçilmiyor.” cümlesinde se­çilmiyor fiilinin ifade ettiği seçmek işini yapan özne belirtilmiş değildir. Burada özne vaziyetinde olan yer bu işi yapmamakta," 'bilakis bu işten etkilenmektedir. Demek ki yer hakiki özne değil, özne yerini almış nesnedir. İşte böyle:

Öznesi belli olmayan veya nesnesi özne yerini almış olan fiillere edilgen fiil denir.

Not:

Bu gibi cümlelerde özne belirtilmek istenirse yanında (ta­rafından) kelimesi ile birlikte kullanılır ve fiil, yine edilgenliğini muhafaza eder : Hatta güneşin battığı yer, yolcular tarafından seçilmiyor gibi.

Bütün fiiller, çatısı ne olursa olsun etkendir, edil­gen fiiller bunlardan aşağıdaki eklerle türetilir:

a-ne eki ile : okumak - okunmak, bilmek - bilinmek, sil­mek - silinmek.

b-le eki ile : vermek - verilmek; kırmak - kırılmak; vur­mak - vurulmak.

Geçişsiz fiillerden yapılan edilgen fiiller öznesiz ve üçüncü tekil şahıs olarak kullanılır: (İstanbul’dan Ankara’ya uçakla da gidilir.)

4-Dönüşlü fiiller:

“Çocuk giyindi.”“Büyük baba öfkesinden akşama kadar söylendi.” “Tarik çok övünür.” cümlelerinde öznenin yaptığı iş yine kendisine dönüyor, bu işten başkası etkilenmiyor.

Etkileri başka bir varlığa geçmeyip öznesine dönen, yani o işi öznenin kendine, kendi üzerine yaptığını bildiren fiillere Öze dönüşlü fiil denir.

Öze dönüşlü fiil yapmak:

Bazı fiil köklerine veya gövdelerine yalnız n, yahut bir vokal ile beraber n getirilerek öze dönüşlü fiil yapılır:

Germek

ger

gerinmek

Geçmek

geç

geçinmek

Korumak

koru

korunmak

Yıkamak

yıka

yıkanmak

Not:1

“Çekilmek, savuşmak” kelimelerinde olduğu gibi bazen (l) veya (ş) ile de özne dönüşlü fiil yapılmaktadır.

Not:2

n ekiyle yapılmış dönüşlü fiiller aynı ekle yapılan edilgen fiillere benzerler; bunları ancak cümleden çıkan anlama göre ayırmak kabildir.

5-İşteşlik fiilleri:

“Çocuklar bakışıp gülüştüler, sokakta birkaç kişi dövü­şüyor.”

Cümlelerindeki bakışıp bağ-fiili ile gülüştüler fiili şim­diye kadar gördüğümüz fiillerden bambaşka bir mana bildiriyor. Bu fiillerin öznesi birden fazladır; fakat bu özneler aynı işi aynı zamanda birlikte ve birbirlerine yapmaktadırlar; böylece bir işi- birden fazla öznenin karşılıklı ve hep birden yaptığını bildiren fiillere işteşlik fiili denir.

İşteşlik eki:

Fiiller ş veya iş eki ile işteşlik şekline girerler. Bu ek, fiile o işi öznelerin ya birbirlerine, veya aynı zamanda yaptıkları anlamını verir.

Çatılar arasında anlam değişmeleri:

Yukarda saydığımız ekler kural olarak bildirdiğimiz çatılı fiilleri türetmeğe yararlar. Fakat bu eklerin bazılarında anlam kaymaları olur; mesela in eki edilgen, il ve  eki dönüşlü fiiller türetir; bu gibi fiilleri, özne ve tümleçleri ile olan ilgile­rine göre ayırt etmek lazımdır.

Çatı eklerinin üst üste gelişi:

Geçişli ve geçişsiz fiillere geçişlilik eki. getirildiği gibi, işteşlik ve dönüşlü fiillere de bu ekler gelerek işteş oldur­gan, dönüşlü - ettirgen, dönüşlü - oldurgan yapılabilir. Yine bütün çatılara, edilgenlik eki getirilerek oldurgan - edilgen, ettirgen - edilgen, geçişli - edilgen, geçişsiz - edilgen, işteş edilgen, dönüşlü - edilgen, yapılaiblir; yalnız burada dikkat edi­lecek nokta, edilgenlik ekinin daima en son gelmesidir: yap- tır-ıl-mak, görüş-tü-rül-mek gibi.

Alıştırma:

Aşağıdaki cümlelerde geçen bileşik kelimeleri bulunuz:

Kardeşim geçen hafta Kırklareline gitti. — Beyler­beyiBoğaziçinin pek şirin bir mahallesidir. — Bundan yıllarca önce bir gece Adapazarında sivrisineklerin hücu­muna uğramıştık. — Bizim Fatma kadın Etyemezde otu­ruyor. — Öğretmenimiz, bize geçen yıl Topkapı sarayını gezdirmişti.

Alıştırma:

Aşağıdaki mastarları geçişli yapınız.

Yürümek, inlemek, ağlamak, ekmek, atmak; kazmak; anlamak, beklemek, oynamakseçmek, uzamakbilmek.

Alıştırma:

Aşağıdaki mastarları edilgen şekline koyunuz:

Görmek, sevmek, yazmak, çizmek, vermek; bakmak, düşünmek, görüşmek, söylemek, öğrenmek.