Şiir Bilgisi
Şiir Sanatı
Şiir Nedir?
Duygu, düşünce ve hayallerin alışılmış ifade kalıplarının dışına çıkılarak sanatlı, kafiyeli, imgeli anlatımına şiir denir. Şiir bir ifade sanatıdır. Şair kelimeler, kelime grupları ve cümleler ile dilin kurallarına aldırmaksızın istediği biçimde oynar. Şiir çoğunlukla “ölçülü ve uyaklı söz” anlamında kullanılsa da bu tanıma uymayan şiirler de vardır. Böylelikle şiirin tek bir tanımının yapılamayacağı sonucuna varılır.
Şiir ile diğer edebi türlerin farkı
Şiir ile diğer edebi türler arasında en belirgin fark şiir dilindedir. Edebi türlerin birçoğunda dil belli kurallar dahilinde ve nesir biçiminde kullanılır. Şiir dili ise ölçülü ya da serbesttir. Şiir dili kuralsızdır. Şair istediği duyguyu istediği kalıpta ifade edebilir. Şiir en öznel yazı türlerindendir. Edebi türler arasında en eskisi ve en yaygın olanı yine şiirdir.
Şiirin malzemesi dildir. Bu malzeme en iyi şekilde şiirlerde kullanılır. Şair belli bir duyguyu ifade etmek için kelimeler, kelime grupları ve cümlelerden yararlanır; ancak şair bu unsurları rastgele kullanmaz. Dil ile kelimeleri işler, en iyi ifadeyi yakalamak için uğraşır. Sanat yolu ile ifadesini güçlendirir.
Şiirin özellikleri
1- Şiirlerde öznel bir anlatım kullanılır.
2- Şiirler anlatım özellikleri, şekil özellikleri, konu ve tema gibi özellikleri yönü ile türlere ayrılır.
3- Şiirde dil şiirsel işlevde kullanılır.
4- Şiirlerin kendine özgü ifade biçimleri vardır.
5- Şiirler hem kafiyeli – ölçülü hem de serbest yazılabilir.
6- Şiirlerde dil kuralları aranmaz. Bazı şairler şiirlerinde büyük harf dahi kullanmazlar. Çoğu şiirde cümleler devriktir.
7- Birçok şiirin sonunda şair takma adını kullanarak şiirin yazarı olduğunu vurgular.
8- Tarihin her döneminde şiir önemli ve yaygın bir tür olarak karşımıza çıkar.
Şiirler neden kafiyeli ve ölçülü yazılır.
Şiirin bir edebi tür olarak ortaya çıkıp yaygınlaştığı dönemde insanlar bilgi ve birikimlerini sonraki nesillere sözlü anlatım yolu ile aktarmak durumundadır. Zira bu ilk dönemlerde yazı ve yazı gereçleri bulunmamaktadır. Bilginin saklanmasında insan hafızasından yararlanılır. Böylelikle ortaya konan eserin kolayca ezberlenip akılda kalıcı olmasını sağlamak için ilk şiirler kafiyeli ve ölçülü söylenmiştir. Sonraki dönemlerde bu ihtiyacın kalkması ve yeni anlatım yollarının denenmesi maksadı ile şiirler kafiye ve ölçü kullanılmadan yazılmıştır.
Şiir Türleri:
Şiirler konu – tema ve şekil özellikleri yönü ile türlere ayrılır.
Batı Edebiyatında ve Çağdaş Türk Edebiyatında şiirler;
Lirik, epik, dramatik, pastoral, didaktik, satirik türlere ayrılır.
a- Lirik şiir
Lirik şiirler aşk, sevgi, hasret, mutluluk, kıskançlık, hüzün gibi herhangi bir duygunun ya da karmaşık duyguların yoğun bir anlatım, duygusal bir dil ile ortaya konduğu şiirlere lirik şiir denir. Lirizm yani duygusallık lirik şiirlerin asıl amacını teşkil eder. Şair, şiiri ile okurun belli bir duyguyu en doğal ve yoğun şekliyle hissetmesini ister. Batı edebiyatında lirik şiirler bu türe özgü olan bir şiir biçimi olan “Sone” ile yazılır. Türk edebiyatında bu türün karşılığı “Güzelleme”dir.
Lirik Şiir Örnekleri:
Örnek:
“Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.”
Yazar: ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN
Örnek:
SESSİZ GEMİ
…
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler.
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden.
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden
Yazar: YAHYA KEMAL BEYATLI
b- Epik Şiir
İnsanın doğaya, kendine, başkası ya da başkalarına karşı yürüttüğü yiğitçe ve kahramanca mücadelenin anlatıldığı şiirlerdir. Bu şiirlerde milli ya da manevi duyguların uyandırılmaya çalışılır. Olay ve durumlar olduğundan büyük ya da küçük gösterilir. Bu türdeki şiirlerde söylev üslubundan yararlanılır. Halk edebiyatında bu şiir türünün karşılığı “Koçaklama”lardır
Epik Şiir Örnekleri:
Örnek:
…
Bir yaradır, durmaz içinden kanar!
Hangi taşın kalbini deşsen: mezar!
Gör ne mübarek yer… uğurlar ola.
“Eş hele bir dağları örten karı:
Ot değil onlar, dedenin saçları!
Dinle: Şehit sesleridir rüzgârı!
Durma levent asker, uğurlar ola.
“Ey vatanın şanlı gaza mevkibi,
Saldırınız düşmana aslan gibi.
İşte huda yaveriniz, hem Nebi.
Haydi gidin, haydi, uğurlar ola.
Mehmet Akif Ersoy
Örnek:
Sen ve ben, göz yaşıyla ıslanmış hamurdanız;
Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!
Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!
Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz:
Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber kılavuz!
Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya:
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!
Necip Fazıl Kısakürek
c- Pastoral Şiir
Tabiat ve ona ait unsurların estetik bir hava içinde anlatılıp işlendiği şiir türüdür. Bu tür şiirlerde genel olarak bahar mevsimi, çiçek, çiçek bahçeleri, güzel manzara, eşya ve hayvan konuları anlatılır. Şiirlerde tabiat unsurları, bitki ya da eşya betimlemesi yapılır. Doğaya karşı hayranlık gizlenmez. Her türlü doğa unsuru şair için ilham kaynağıdır.
Pastoral Şiir Örnekleri:
Örnek:
Bir Günün Sonunda Arzu
…
Kuşlar mıdır onlar ki her akşam
Âlemlerimizden sefer eyler?
Akşam, yine akşam, yine akşam
Bir sırma kemerdir suya baksam;
Üstümde semâ kavs-i mutalsam!
Akşam, yine akşam, yine akşam
Göllerde bu dem bir kamış olsam!
Ahmet Haşim
Örnek:
Atlılar atlılar kızıl atlılar,
atları rüzgâr kanatlılar!
Atları rüzgâr kanat...
Atları rüzgâr...
Atları...
At...
Rüzgâr kanatlı atlılar gibi geçti hayat!
Akar suyun sesi dindi.
Gölgeler gölgelendi
renkler silindi.
Siyah örtüler indi
mavi gözlerine,
sarktı salkımsöğütler
sarı saçlarının
üzerine!
Ağlama salkımsöğüt,
ağlama,
Kara suyun aynasında el bağlama!
el bağlama!
ağlama!
Nazım HİKMET
d- Didaktik Şiir
Öğüt vermek, bilgi vermek ya da herhangi bir duyguyu veya düşünceyi okura aşılamak gibi amaçlarla yazılan somut şiirlere denir. Bu şiirlerde şair nesnel bir dil kullanılır. Dil alıcıyı harekete geçirme işlevindedir. Emredici anlatımın özelliklerinden yararlanılır. Her ne kadar nesnellik olsa da bu tür şiirlerde sanat ve estetik önemsenir. Söylenecek söz, aktarılacak duygu en iyi şekilde verilmeye çalışılır.
Didaktik Şiir Örnekleri:
Örnek:
Kalbinde her dakika şu ulvi tahassürün
minkar-ı âteşinini duy, dâima düşün:
Onlar niçin semâda, niçin ben çukurdayım?
Gülsün neden cihan bana, ben yalnız ağlayım?..
Yükselmek âsümâna ve gülmek, ne tatlı şey!..
Bir gün şu hastalıklı vatan canlanırsa... Ey
müştâk-ı feyz u nûr olan âti-i milletin
meçhul elektrikçisi, aktâr-ı fikretin
yüklen getir - ne varsa - biraz meskenet - fiken,
bir parça rûhu, benliği, idrâki besleyen
esmâr-ı bünye-hıyzini; boş durmasın elin.
Gör dâimâ önünde esâtir-i evvelin
gökten dehâ-yi narı çalan kahramâanını...
Varsın bulunmasın bilecek nâm ü şânını!..
Yazar: Tevfik Fikret
e- Dramatik Şiir
Duygu ve düşüncelerin bir tiyatro sahnesinde konuşuyormuş havası içinde sunulduğu şiir türüdür. Bu şiirlerde şair görünmez bir izleyici önünde söz söylüyormuş gibi davranır. İfadeler tiyatroda olduğu gibi kısa ve yalındır; fakat esti tiyatro metinlerinde olduğu gibi sanatlı bir üslup kullanılır. Bu şiirleri ayırt etmenin en kolay yolu şiirin yarattığı havayı zihinde canlandırmaktır. Böylelikle bir oyunda oyuncunun söz söylediği tahayyül edilir.
Dramatik Şiir Örnekleri:
Örnek:
MEHMET
Gemiler pupa yelken yol alırsa karada...
Gemilerim dağdan dağa
Yelken açar çağdan çağa.
KORO
Buyurdu Hünkâr, sefer var
Denizden karaya, karadan denize
Açılın ormanlar, düzelin dağlar taşlar!
Buyurdu Hünkâr, yol olun bize!
Ha balık ha yıldız güneş
Boşa salmayız ağları.
Bağrımızda yanan ateş
Aydınlatır tüm çağları.
MEHMET
Gemilerim bahar taşır
Sonsuzluğa kadar taşır.
KORO
Buyurdu Hünkâr, sabaha kadar
Aşmalı donanma Boğaz’ dan Içdeniz’ e.
Ormanlar açıldı, düzeldi dağlar taşlar.
Buyurdu Hünkar, yol hazır geçmemize.
Ha deniz ha kara bize
Ha yukarı ha aşağı.
Hey düşmanlar, üstünüze
Sevgimiz bir gökkuşağı!
A. Turan Oflazoğlu
f- Satirik Şiir
Herhangi bir toplumsal ya da bireysel olay olgu veya kavramın alaya alınıp eleştirildiği şiirlerdir. Bu şiirlerde şair toplumun aksayan yönlerini iğneleyici bir dille aktarır. Şair benzetmelerden yararlanır. Sorunu ortaya koyar ve çözüm yollarını belirtir. Satirik şiir Halk edebiyatında “taşlama” Eski Türk edebiyatında ise “hiciv” türündeki şiirlere benzemektedir.
Satirik Şiir Örnekleri:
Örnek:
…
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin
Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak
Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak
Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak
Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı pür-neva sizin
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin
Tevfik Fikret
Şiir ile İlgili Terim ve Kavramlar
Mısra: (dize) Şiirde en küçük yapı birimi. Şiirin her bir satırı mısra olarak ifade edilir.
Beyit: Bir şiirde iki mısradan oluşan kafiyeli ve ölçülü terkiplere denir. Divan edebiyatının özel bir şiir birimidir.
Üçlük:(bend) Şiirlerde özel bir kullanımı yoktur. Üç dizeden oluşan anlamlı, ölçülü ve kafiyeli ifade kalıplarına denir.
Dörtlük:(kıta) Dört dizeden oluşan nazım birliklerine denir. Divan şiirinde iki beyitli aaxa kafiyeli nazım biçimine denir. Halk Edebiyatında dörtlük olarak da bilinir.
Bent:Dörtten artık anlamlı, kafiyeli ve ölçülü terkiplere denir.
Kafiye: Farklı dizelerde kelimeler arasındaki kök ve gövdedeki harf benzerliklerine denir. Çoğunlukla her mısranın son kelimelerinde aranır. Aynı mısrada ya da mısralar arasında farklı yerlerde bulunan kelimelerin benzerliği “iç kafiye” olarak adlandırılır.
Redif:Mısralar arasındaki aynı kelimeler, kelime grupları ya da ekler arasındaki benzerliğe denir.
Ölçü:Şiirlerde hece sayısına ya da hece türüne dayalı benzerliklere ölçü denir. Bu ölçüye göre mısralar birbirine benzemelidir.
Aruz ölçüsü:Farklı mısraların birbirine hecelerin açıklık kapalılık durumlarına göre benzetilmesidir.
Hece ölçüsü:Mısralar arasındaki hece sayısı benzerliğidir.
Serbest Ölçü:Kuralsız mısra düzenidir.
Nazım Biçimi:Bir şiirin şekil yönünden adlandırılmasına denir.
Nazım Türü:Bir şiirin tema- konu ve dil özellikleri yönünden adlandırılmasıdır.
Ahenk: Şiirde birimler arası uyuma ahenk denir.
…