MEKTUP ÖZELLİKLERİ

İnsanoğlunun yaşamında sık sık başvurduğu en yaygın bir yazı türüdür mektup. Tanıdıklarımızdan, sevdiklerimizden, eş ya da dostlarımızdan ayrı düştüğümüz durumlarda, onlarla dertleşme, görüşme ve konuşma gereksinimlerimizi mektupla karşılarız. Bu yönden bir iletişim, bildirişim aracıdır. Haber alma, haber verme; bir sorunu tartışma, sevinç vb. üzüntülerimizi bizden uzaktakilerle paylaşmak için mektup yazarız.

Mektup, benzetmeli bir söyleyişle, bizden uzakta olanlarla kağıt üzerinde yaptığımız bir konuşmadır. Başlangıçta salt bir bildirim aracıyken, sonra sonra yazılı anlatım türleri içinde özgün bir yer kazanmıştır. Öyle ki, yazarların evrenine ışık tutan, o evreni bütün doğallığıyla yansıtan bir ayna olmuştur mektuplar. Çünkü kişiden kişiye yazılan mektuplarda, mektuplaşanlar alabildiğine doğal, içtenlikli bir tutum içinde bulurlar kendilerini. Her türlü baskıdan uzaktırlar. İçlerinden geldiği gibi, düşündükleri gibi yazarlar. Bilirler ki yazdıklarını başkaları değil, dostları okuyacaktır.

Mektup Türleri ve Örnekleri:

Mektuplar da öteki yazı türlerinde olduğu gibi değişik özellikler gösterir. Bu özelliklerine göre onları kimi alttürlere ayırıp çeşitlendirirler. Daha doğrusu ayrı ayrı adlar altında toplarlar. Bunların başında özel mektuplar gelir.

1-      Özel Mektuplar

Özel mektuplar birbirine yakın olan hısım akraba, eş dost arasında yazılanlardır. Özel mektupların yazılışında biçim yönünden şu noktalara uymak gerekir.

Özel mektupların özellikleri:

1-Kağıdın sağ üst köşesine mektubun yazıldığı yer ve tarihi belirtmeliyiz: Ankara, 5 Aralık 1982... gibi.

2- Kağıdın düzenine özen göstermeliyiz. Üst, alt, sağ ve sol boşlukları dengeli biçimde bırakmalıyız.

3- Mektubumuzu mürekkeple yazmalı, yazımızın silik, kazınmış olmamasına özen göstermeliyiz.

4- Hitabımızı mektup yazdığımız kişiyle aramızdaki yakınlığın derecesine göre seçmeliyiz: Sevgili kardeşim, aziz dostum, canım kardeşim, kardeşim ya da salt adını yazma gibi.

5- Mektuba başlarken, yani hitap sözcüklerini yazarken satır başı yapmalı; ikinci satırdan başlayan gövde kısmını da altından sürdürmeliyiz.

6-Hitap bölümünde olduğu gibi, mektubu bağladığımız sonuç bölümünde de sevgi, saygı ve dileklerimizi belirten sözcükleri yazdığımız kişiyle aramızdaki yakınlığa göre seçmeliyiz.

7- Kağıdın sağ alt köşesine adımızı ve soyadımızı yazarak imzamızı atmalıyız.

 

Kağıdın düzeni ve mektubun yazılışıyla ilgili olarak söylediklerimizi şu örnekte çizgisel olarak görebiliriz:

 

                     ……… …… Yer ve tarih

                    ….…… …… (              )

................                  Hitap bölümü

…… …… ……… … ......... .Gövde bölümü

…… …… ……… … … …… ..

…… …… ……… … … …… ..

…… …… ……… … … …… ..

…… …… ……… … … …… ..
  

………………… … Bağlama ve sonuç

………………… …………… …

………………… …………… …

                  ……… …… Ad ve imza

 

Özel mektupların hitap ve bağlama bölümleri kalıplaşmış bir nitelik taşır. Asıl söyleyeceklerimiz, mektubu bize yazdırtan nedenler gövde bölümünde dile gelir. Bu bölümün havası, dil ve anlatım özellikleri mektuplaşanların yakınlıklarına, ilgi alanlarının türüne, kişilik yapılarına göre değişiklik gösterir.

Özel mektuplar yazarlar arasında yazılmışsa bunlara yazınsal mektuplar da denir. Kuşkusuz yazınsal mektuplar da özel mektuplarda bulunması gerekli bütün nitelikleri taşır.

Önce de değindiğimiz gibi, mektup iki kişi arasında bir iletişim aracıdır. Bir kişinin okuması için yazılır. Kimi durumlarda yazarlar bir konu üzerinde düşündüklerini, bir görüş ya da düşünüşü paylaşmadıklarını belirtmek İçin mektup biçimini seçer, dergi ve gazetelerde yayımlarlar, bunlara açık mektup denir.

Özel Mektup Nasıl Yazılır?

Özel mektubun gizliliği vardır. Bu gizlilik anayasamızca güvenlik altına alınmıştır. Hakim karan olmadıkça, kimse özel mektupları açıp okuyamaz. Bu gizliliğe haberleşme özgürlüğü denir. Gizlilik niteliğine sahip bulunan bu çeşit mektuplarda, ayıplı - ayıpsız her şeyden söz edilebilir. Doğaldır ki sözler, mektuplaşanların içtenlik aşamalarına göre biçimlenir. Bir özel mektup yazılırken şunlara dikkat edilmelidir:

1-Hitap başlığına,

2-Mektubun tarihine,

3-Mektup metninin bölümlerine:

a-Giriş,

b-Gelişme,

c- Sonuç.

4- İmzaya,

5- Gerekiyorsa, adres yazmaya.

Bunlara dikkat edilmezse, mektup şekil bakımından eksik ve kusurlu olur. Şimdi bir özel mektubun kağıt üzerinde nasıl bir şekle bağlanacağım görelim:

Önce normal büyüklükte, yani 21 X 29 cm. boyutunda çizgisiz ve beyaz bir kağıt ele alınır. Bu kağıdın üst tarafından 5-6, sol tarafından 3, sağ kenarından da 1 cm. boşluk bırakılarak yazıya başlanır ve şu sıra izlenir:

1- Hitap Başlığı:

Bu başlık, satır başı yapılmadan yani yazının satır başı olmayan satırlarının hizasından başlanarak yazılır. Bu başlıkta kullanılacak sözcükler, mektup yazılan kimseye olan içtenliğe göre seçilir. Sevgili Anneciğim, Canım Kardeşim gibi. Bu başlık yazıldıktan sonra, virgül işareti konur. Hitap başlıklarının sonuna virgülden başka hiç bir noktalama işareti konmaz. Hitap başlığındaki her sözcüğün ilk harfi, büyük olarak yazılır.

2- Mektubun Tarihi:

Mektubun yazıldığı tarih, hitap başlığının karşısına, yani kağıdın sağ kenarına yakm yazılır. Önce mektubu yazanın bulunduğu memleketin adı, sonra da tarih konur. Memleket adından sonra virgül, tarih rakamları araşma da nokta koymak unutulmaz: (İzmir, 1.V.1971) gibi. Ayı gösteren rakamın romen rakamı olmasma dikkat etmelidir. Eğer tarihte ayın adı yazılacaksa, aydan sonra bir virgül konur, ondan sonra yılın rakamı yazılır: (İzmir; 18 Mayıs, 1971) gibi.

3- Mektup Metninin bölümleri:

Bu bölümler, yukarda belirtildiği gibi, giriş, gelişme, sonuçtur.

a- Giriş:Bu bölümde mektup bekleme merakı, mektup geciktirmenin özrü, alman bir mektuba cevap olma bakımlarından gereken sözler yazılır. Giriş uzatılmaz; Bir - iki sözlük (cümlelik) paragraf olur.

b- Gelişme: Bu bölümde asıl maksat anlatılır. Gereksiz ayrıntılara yer verilmez. Söylenmesi gerekli şeyler unutulmaz. Bazı kimseler bu bölümde söylediklerinin bir kısmım unutur, ya başka bir bölümde bu unuttuklarını yazar, ya da mektup bittikten sonra bunları, kağıdın olur olmaz bir yerine sıkıştırır. Bu, hiç doğru bir tutum değildir. Önceden iyi düşünmeli, gerekirse bu bölümde söylenecekler bir başka kağıda not edildikten sonra mektuba başlanmalıdır.

c- Sonuç:Mektubun bu bölümü üçe ayrılır:

1- Durum ve hatır sorma,

2- Kendi durumundan söz etme,

3- Selam ve saygı sunma.

Bu bölümün birincisinde, yalnızca mektup yazılan kişiyle buna bağlı ev halkının durum ve hatırı sorulur; ama kapı bitişiği komşunun, ya da hısım ve akrabanınki sorulmaz. Eğer bunların durum ve hatırı sorulmak gerekiyorsa, onlara ayrıca mektup yazılır.

Bu bölümün İkincisinde, mektup yazan, kendi ve kendine bağlı olanların durumundan söz eder. Varsa rahatsızlıklarının, yoksa sağlıklı olduklarının haberini verir. Mektup yazan da bu bölümde, komşusundan ve evinin dışında kalan akrabalarından söz etmez. Eğer iki tarafı da ilgilendiren bir akrabanın, bir tanıdığın sağlık, ya da herhangi bir önemli durumundan haber vermek zorunluğu varsa, bu haber, gelişme bölümünde verilir; sonuç bölümüne bırakılmaz.

Sonuç bölümünün üçüncü bölümünde de mektubu yazanın selam, sevgi ve saygı sözleri yer alır. Bu sözlerde taşkınlığa gitmemek gerekir.

Özel mektubun yazılış şekline çok kimse önem vermez. Rasgele kağıtlara gelişigüzel yazdıklarından başka, her çeşit kalemle yazmakta da bir sakınca görmezler, özel mektuplar, özellikle siyah mürekkepli kalemle ve el yazısıyla yazılır. Makineyle yazmak, türlü renkte kalem kullanmak, olur olmaz kağıda yazmak mektup yazılana karşı bir saygısızlıktır. Ama el yazısıyla yazmak, sağlık bakımından olanaksızsa, o zaman yazı makinesiyle yazmakta bir sakınca olmaz. Bu da mektupta özür şeklinde belirtilir.

Özel mektup, yazının, ya da kendisine yazılanın izni olmadıkça kimse tarafından açılıp okunamaz. Mektup yazılırken, yazanın başına dikilip ne yazdığım izlemek, ya da mektubu alanın yanına yanaşıp göz ucuyla ne yazıldığım gözlemek, görgü ve nezaket kurallarına aykırıdır. Ne ana ve baba, çocuklarının; ne de çocuklar ana ve babanın mektuplarım izin almadıkça açıp okuyabilirler. Bunu yaptıklarında, ahlak dışı bir davranış içine düşmüş olurlar.

Alınan bir mektuba, gönderenini tanıyalım ya da tanımayalım, her halde cevap vermek zorundayız. Bu, insanlık onurunun en doğal gereklerindendir. Bir mektubu - ele aldığı sorun ne olursa olsun - cevapsız bırakmak, terbiyesizliği kabullenmek demektir. Onun için mektup deyip, gelip - geçmemelidir.

2- Açık Mektuplar:

Açık mektuplarda, doğallık, senli benlilik gibi özel mektuplara özgü nitelikler yoktur. Bunun gibi, bir öykü, bir roman da mektup biçiminde yazılır. Bunları da mektup türü içinde düşünmemeliyiz. Mektupla biçimsel bir benzerlik taşırlar; gerçekte roman ve öyküdür türleri.

3- Resmi Mektuplar:

Mektupların bir alt türü de resmi mektuplardır. Devlet dairelerinin kendi aralarında ya da kişilerle devlet daireleri arasındaki yazışmalara resmi mektuplaşma denir. Bunlar da “makamdan makama”, “makamdan kişiye”, “kişiden makama” yazılır. Hepsinin ortak niteliği, kısa, açık, kişisellikten uzak bir dille yazılmasıdır.

a- Dilekçe

Kişilerden makamlara ya da dairelere bir dileği iletme amacıyla yazılan mektuplara dilekçe denir. Dilekçe yazarken şu noktalara özen göstermemiz gerekir:

1- Dilekçemizi sunacağımız makamın adını ve yerini belirtmeliyiz.

2- İlk paragrafta durumumuzu (dilek ya da işimizle ilgili) açıklamalıyız.

3- İkinci paragrafta ne istediğimizi, dileğimizi açık seçik bir biçimde ortaya koymalıyız.

4- Yazımız bittikten sonra sol alt köşeye adresimizi yazmalıyız.

5- Sağ alt köşeye, dilekçeyi verdiğimiz günün tarihini atıp 5 liralık damga pulu yapıştırır, imzalarız.

 

Bunları aşağıdaki örnekte görebiliriz:

 

Bahçelievler Deneme Lisesi Müdürlüğüne

                                                                    Ankara

Lisenizin Matematik Bölümü D şubesinde 2118 no’lu öğrenciyim.

Velimin, aile durum beyannamesine eklemesi için öğrenci olduğumu bildiren bir belge gerekmektedir.

Söz konusu belgenin tarafıma verilmesini saygılarımla arz ederim.

Tarih ve İmza

ADRES: Özlem Özdemir

10. Sokak Berrak Apt. 34/1

Bahçelievler – ANKARA

 

Resmi Mektup Nasıl Yazılır?

Bir bakıma bunlar da iş mektuplarına benzer. Bu tür mektupların hitap başlığı, kendisine yazı yazılan dairenin, ya da tüzel kişiliğe sahip kuruluşların kanun ve tüzüklerindeki resmi adları ile, özel kişilerin ad ve soyadlarıyla birlikte iş, ya da konut adresleridir.

Resmi mektubu yazan daire, mektup kağıdının baş tarafında bulunması gereken ve kendi adını belirleyen başlığın altındaki sayı yerine, dairesindeki dosyalama sırasına göre numara koymak zorundadır. Eğer bu yazı, kendi dairesine gönderilmiş bulunan bir yazıya cevap niteliğindeyse, bu yazının ilk paragrafında, o dairenin yazısının tarih ve numarasını belirtmek gerektir.

Resmi mektuplarda açık ve kesin olarak konu anlatıldıktan sonra, bu yazının sol alt tarafı, yazıyı daktilo edenle konuyla ilgili olan bölümün şefi tarafından simge (paraf, kısa imza) olarak imzalanır. Yazının sağ altın da dairenin yönetmeni (amiri) imzalar. Böylece yazının konusuyla ilgili olanlar sorumluluğa katılmış olurlar.

Üst makamlarda bulunan yetkili, alt makama yazdığı yazıyı “rica ederim”, ya da “rica olunur” gibi sözcüklerle; alt makamdaki görevli de üst makama karşı yazdığı yazıyı “bilginize saygılarımla sunarım” şeklindeki sözcüklerle sonuçlandırılmalıdırlar. Üst makamda bulunan amir, sertlikten ve kabalıktan; alt makamdaki memur da dalkavukluktan sakınmalıdırlar.

4- Edebi Mektuplar

Herhangi bir düşünceyi tartışmak, açıklamak amacıyla yazılan, genellikle öğretici boyutlu mektuplardır. Genellikle edebiyatçıların birbirlerine, ya da başkalarına yazdıkları ve herkes tarafından okunmasında yarar görülen mektuplara edebi mektup denir. Böylesi mektuplar, taşıdıkları fikir, düşünce ve edebî anlatım bakımlarından büyük değer taşırlar. Yeni kuşaklara, bu mektuplar, yazıldıkları çağın sorunlarını ve düşüncelerini tanıtırlar. Böylece eski kuşaklarla yeni kuşakları birbirlerine kenetlerler.

5- İş Mektupları:

Özel ve resmi mektupların yanı sıra bir başka tür mektuplar da iş mektuplarıdır. Bu mektuplar da iş ve ticaretle uğraşan kurumlarla kurumlar, kuramlarla kişiler, kişilerle kişiler arasında gidip gelir. Özel ve resmi mektuplar gibi bunların yazımında da belirli noktaları göz önünde bulundurmak gerekir:

1-Amacımızı kestirme yoldan kesin bir biçimde belirtmeliyiz.

2-Yanlış anlamalara yol açacak sözcük ve cümlelerden kaçınmalıyız.

3-Birden fazla iş konusunu ya da işlerle ilgili istekleri aynı mektup içinde ele almamalı, her iş için ayrı bir mektup yazmalıyız.

4-Sipariş mektuplarında birden çok isteğimiz varsa her isteğimize mektupta ayrı bir madde ayırmalıyız.

5-İsteme ya da saygı belirten sözcükleri kullanmada ölçülü olmalıyız.

6-Mektupları yazı makinesiyle yazmalıyız. Ayrıca iç adres yazmayı unutmamalıyız.

 

Şu örnekte olduğu gibi:

Ankara, 12 Aralık 1982

Remzi Kitabevi

Neşriyat Sanayi ve Ticaret A.Ş.

Cağaloğlu, Selvili Mescit Sok. 3 İSTANBUL

Sayın Bay,

Kitabevinizce yayımlanan “Sanatın Öyküsü” adlı yapıtı aşağıdaki adresime ödemeli olarak göndermenizi saygıyla rica ederim.

İmza

ADRES:

Meltem Özdemir

10. Sokak Berrak Apt. 34/1

Bahçelievler – ANKARA

 

İş Mektubu Nasıl Yazılır?

İş mektubu, şekil bakımından özel bir dikkat ve titizlik ister: bu tür mektuplar, yazının uzunluk ve kısalığına göre ayrı ölçüde kağıtlara yazılır. Uzun mektuplar, normal büyüklükte bir beyaz ve çizgisiz kağıda, kısa mektuplar da bu kağıdın yarısı kadarına yazılır. Büyük kağıt, boylamasına; yarım kağıt da enlemesine kullanılır. İş mektupları yazı makinesiyle yazılmalıdır. Makine bulunmadığı zaman siyah mürekkepli bir kalemle ve küçük kitap harfleri kullanılarak elle de yazılabilir. Tükenmez, ya da kurşun kalem kullanılmaz.

Özel kişiler, iş mektuplarım temiz bir kağıda yazıp gönderebilirler. Fakat iş kurumları arasında yazılan iş mektuplarının, genellikle, iş kuramlarının firma adlarını ve iş yeri adreslerini belirleyen başlıklı (antetli) özel kağıtlara yazılması gerekir.

İş mektuplarında yazıya, kendisine mektup yazılan kişinin, ya da iş kurununum adresiyle başlanır. Bu isim ve adres, ele alman kağıdın sol kenarında dosyalama payı (en az 3-4 cm.) bırakılarak ve satırbaşı yapmadan yazılır. (Yukardaki örneklere bakınız). Kağıdın sağ tarafına da, adresteki memleket adını gösteren satırın hizasına gelecek şekilde tarih konur. (Tarihin nasıl yazılacağım örneklerde inceleyiniz). Bundan sonra, satırbaşı yapılarak doğrudan doğruya istek yazılır. Bu istek, yazının asıl metnini meydana getirir. Bu da bittikten sonra, saygı anlatan bir söz yazılarak mektuba son verilir. Mektup metninin sağ alt tarafına, mektubu yazan, adım ve soyadını yazarak imzasını atar.

Eğer yazılan iş mektubu, gelen bir iş mektubuna cevap niteliğindeyse, o zaman, metinden önce tek satır halinde “ilgi:” denir, bunun devamına da, gelen mektubun tarihi, —varsa— numarası yazılır. Tarih ve numaranın belirtilmesi, karşılıklı mektuplar arasında bağlantı kurma bakımından önemlidir.

Batı dünyasındaki iş mektuplarında şekil güzelliğini sağlama bakımından, genellikle satırbaşı (paragraf başı) yapılmıyor. Paragraflar, aralarında satır boşluğu bırakılarak belirtiliyor. Böylece yazı, kağıt üzerinde hem soldan, hem sağdan blok teşkil ediyor.