Bir edebiyat sanatçısının, ya da edebiyattan anlayan birinin, gezip gördüğü yerler hakkında yazdığı yazıya geri (seyahat) denir. Eskiden buna seyahatname derlerdi. Gezi, hayale değil, yazarının gözlemine ve doğru olarak duyduklarına dayandığı için, tarih, coğrafya, toplumbilimi, hukuk vb. bilim dallarına kaynaklık eder. Gezi, gazete ve dergilerde yayımlanacak ölçüde yazılabileceği gibi, kitap halinde de yazılabilir. Gezi türü, edebiyatımızda yeni değildir. Divan Edebiyatı zamanından beri seyahatname adı altında türlü eserler yazılmıştır. Eskilerin en ünlüsü Evliya Çelebi Seyahatnamesidir (XVII. yy). Gezi yazmada şu yol izlenir:
Gezi Yazısı Nasıl Yazılır?
1- Gezilen yerlerin, hiç bir yerinkine benzemeyen görünümleri (manzaraları) tasvir edilir.
3- Bu yerlerde yaşayan İntanların ırkları, dilleri, yaşayışları, İnançları belirtilir.
4- Bu insanların tarihleri ve uygarlıkları tanıtılır.
5- Ekonomik alandaki gelişmeleri anlatılır.
Gezi eserleri, gidip görmek olanaklarını elde edemediğimiz yerler hakkında, bizi bilgi sahibi yaparlar. Bu nedenledir ki gezi yapıtlarının dili açık ve akıcı olmalıdır.
Gezi yapıtlarının fotoğraflarla desteklenmesi, anlatılanları daha görünür bir duruma getirmesi bakımından ayrıca önem taşır.
Gezi yazısı, gezilip görülen yerler üzerine yazılan yazıdır.
Hayatını gezmek uğraşına vakfeden insanlara gezgin denir. Eski hayat şartlarında bir insanın bir yerden bir yere seyahat etmesi büyük bir macera olarak görülürdü. Zira eskiden seyahat etmek çok zor ve tehlikeli bir uğraş idi. Dünyanın birçok noktası keşfedilmemişti. Çoğu insan bulunduğu yerde, köyde ya da şehirde yaşayıp ölmekte idi. Bugün dahi çok büyük merak konusu olan farklı coğrafyalar eski zamanlarda insanlar için sonsuz bir zenginlik ve haz kaynağı olmuştur. Bu ve benzeri nedenlerle insanlar seyahat etmiş ve gördükleri yerleri çeşitli ayrıntıları ile kayıt altına alıp anlatmayı bir görev bilmişlerdir.
Eskiden, “gezi yazısı” tabiri yerine çoğunlukla seyahatname; “gezgin” yerine de seyyah ifadeleri kullanılırdı.
Gezi yazılarında yazar aşağıdaki başlıklarda inceleme araştırma ve gözlem yapar:
Gezi Yazılarında Konu:
1- Gezilen yerlerin görünümleri
2- İnsanların ırkları, dilleri, yaşayışları, gelenekleri, tarihleri, uygarlıkları, vb. anlatılır.
Gezi yazılarında nesnel bir anlatım kullanılır. Gezgin yazar yalnızca görüp şahit olduklarını anlatır. Bu sebeple gezi yazıları belge niteliği taşır. Yazar gözlemlerini edebi bir dille bazen kendi yorumunu nesnel bir eda ile ekleyerek yazısında anlatır. Gezi yazıları tarih, coğrafya, hukuk, sosyoloji gibi bilimlerde kaynak olarak kullanılır.
Gezi Yazılarında Amaç:
Gezi yazılarında amaç çoğunlukla gezip görme isteğidir.
Bunun yanı sıra bazı gezi yazıları görev neticesinde yazılmıştır. Avrupa’ya bu amaç doğrultusunda gönderilen 28 Çelebi Mehmet gezi yazısı niteliği gösteren “Sefaretname” adlı eseri bu şekilde kaleme almıştır. Seydi Ali Reis ise Hindistan açıklarında meydana gelen donanma, gemi kazası sonucu yanındaki askerlerle Hindistan’dan İstanbul’a kadar geçtiği coğrafyaları anlatan “Mirat-ül Memalik” (Memleketlerin Aynası) adlı eseri böylelikle kaleme almıştır.
1- Dünya edebiyatında gezi yazıları ve seyyahların bazıları şunlardır:
Venedik’li Marco Polo: Bulunduğu coğrafyadan Çin’e kadar seyahat etmiştir. (1254-1324),
Arap gezgini İbni Ba-tuta: (1304-1369?), vb.
2- Türk edebiyatında gezi yazıları ve seyyahların bazıları şunlardır:
Seydi Ali Reis: Mirat-ül Memalik(15. Yy.)
Evliya Çelebi’dir (1611-1685’ten sonra).
Yirmi Sekiz Çelebi Mehmet: (7-1732)
Ahmet Resmi (?-1779) Efendi’nin Berlin üzerine yazdıkları sefâret-nâmeler bunların en ünlüleridir.
3- Çağdaş edebiyatımızda ise gezi yazarlarımızın bazıları şunlardır:
Ahmet Mithat (Avrupa da Bir Cevelân), Ali Bey (Seyahat Jurnali), Cenap Şaha-bettin (Hac Yolunda, vb.), Ahmet Haşim (Frankfurt Seyahatnamesi, vb.), Falih Rıfkı Atay (Denizaşırı, Yeni Rusya, Taymis Kıyıları, Tuna Kıyıları, Bizim Akdeniz, Hind, Yolcu Defteri, vb.), Reşat Nuri Güntekin (Anadolu Notları), Azra Erhat (Mavi Yolculuk, vb.), Melih Cevdet Anday (Anadolu ve Sosyalist Ülkelerde), Oktay Akbal (Hiro-şimalar Olmasın), vb.
Yakın dönemde gezi yazarlığını kendisine uğraş edinmiş en önemli yazarımız Falih Rıfkı Atay’dır. Birçok yazar gezi yazarlığını ikinci planda yaparken yazarımız kendini bu işe adamıştır.
Gezi Yazıları İle Röportaj Farkı:
a- Gezi yazılarının tarihi çok eskidir. Röportaj türü ise yakın tarihte gazetenin yaygınlaşması ile ortaya çıkmıştır.
b- Gezi yazılarında amaç gezilen yerlerin güzelliklerinin anlatılmasıdır. Röportajda ise yazar bir haberin detaylarını araştırıp sunmaktadır.
c- Gezi yazılarında çoğunlukla yazarlar bu işi keyfi olarak yaparken röportajda yazar görevli olarak yazar.
d-Gezi yazıları seyyah, gezgin; röportaj yazarları ise muhabir olarak nitelenir.
e- Röportaj yazılarının alanı çok geniştir. Her türlü olay röportaj konusu olabilir
Başka gezi yazısı örnekleri:
Kanunî devrinde kaleme alınmış olan “Çin ü Maçin diyarı ahvalin beyan iden” Hıtayiname (çağatayca, mensur);
Küçük Çl.-zade İsmail Âsım’m, H. 1140 = M. 1727’de
Damat İbrahim Paşa’nın emriyle Hace Gıya-sü’d-din Nakkaş’ın Şahruh zamanında yazdığı Farsça eserden çevirdiği Acaibi’l-Letaif (Hıtay Sefaretnamesi);
Hacı Mehmed Edib b. Mehmed Derviş’in Menasiki-il-Hac (Hicaz’a giden yazarın gezi hikâyeleri) gibi.
Edebî nitelikte olan gezi eserleri içinde tanınmış olanları arasında Nabi (ö. H. 1124 = M. 1712) nin Tuhfeti”ül Haremeyn (mensur); Eğercizade Bursalı Hâtif’in H. 1151 = M. 1738’de yazdığı Seyahatname (manzum) kaydedilebilir.
Sefaretnameler:
Herhangi bir ülkeye siyasi amaçlarla gönderilen elçilerin gittikleri yerlerde amaçları doğrultusunda yaptıkları gözlem araştırma ve incelemeler sonucu oluşturdukları yazıya sefaretname denilmektedir. Bugünkü elçilikler bu işi görmektedir.