İnsanın çıkardığı her türlü ses boğumlama yolu ile oluşmaktadır. Nasıl iki ucundan çekilerek gerilmiş bir tele dokunulduğunda ya da rüzgarın önüne bırakıldığında farklı birtakım sesler çıkıyorsa insanın çıkardığı sesler de buna benzer bir titreşim yolu ile oluşmaktadır.. havada meydana gelen titreşimler yolu ile anlamlı ya da anlamsız bu sesler duyulabilmektedir.

Boğumlama:

Boğumlama genel anlamda sesleri anlamlı kalıplara dökme olarak tanımlanabilir.. örneğin ağzımızdan herhangi bir harfi çıkarırken boğumlama yaparız ‘k’ sesini çıkarırken dil, damak, diş, boğaz, nefes unsurlarını kullanırız. Tüm bu unsurların birlikte giriştikleri bu uğraş boğumlama olarak adlandırılır.

Sesin Oluşması:

Daha öncede söylenildiği gibi tüm ,anlamlı ya da anlamsız, bir titreşim yolu ile oluşmaktadır. İnsan boğasında bu titreşimi sağlayacak ses telleri bulunur. Ciğere doldurulan havanın dışarı salınırken bu tellere çarpması daha sonra insanın dili, dişi, damağı ve dudağı kullanarak bu sesleri anlamlandırması ,farklı kalıplara sokması, ile sesler harflere hece ve kelimelere dönüştürür.

Sesin Oluşmasında Görev Alan Organlar Nelerdir?

Sesin oluşmasında neredeyse havanın temas ettiği tüm organlar görev almaktadır. Bunlar sıralayacak olursak:

Havanın toplandığı ciğer

Ses telleri

Boğaz

Gırtlak

Küçük dil, dil

Geniz

Damak

Dudak

Not: (küçük dilin olmaması durumunda birçok farklı rahatsızlık olabileceği gibi telaffuz da aksayacaktır. ‘Küçük dilini yutmak.’ Tabiri konuşamamak anlamında bugün dahi kullanılmaktadır.

Bazı seslerin çıkarılması için özel birtakım organlar kullanılır. Örneğin edebiyatta dudakların birbirine değmemesi yolu ile oluşturulan leb değmez sanatı olarak da bilinen m, p, b seslerinin telaffuzu ancak iki dudak yardımı ile olabilmektedir. Yine ‘t’ sesini telaffuz edebilmemiz için dilimizi dişlerimizi kullanmamız gerekir.

Bazı harflerin telaffuzu birbirine yakınken bazılarınınki ise birbirinden apayrıdır. Bu şekilde harfler, kalın-ince, düz-geniş gibi guruplara ayrılmıştır.

Herhangi bir ses organının rahatsızlığı ses kusurlarına yol açabilmektedir.

Seslerin boğumlanması 2 ile 6 yaşları arasında öğrenilir. Bu sürede insanın dili damağı vb. kullandığı dildeki harfleri kolaylıkla çıkarabilmek için şekillenir. Sonrasında bir harfin telaffuzunu yapabilmek oldukça zor olacaktır. Farklı dillerin çok iyi öğrenilmesine rağmen telaffuzunda sıkıntı yaşanmasının, belli harflerin, ‘r’ gibi telaffuzunun doğru yapılamamasının temel kaynağı budur.

Bir Not: Ülkeler ikinci bir dilin öğrenimini çocukların boğumlamayı öğrenmeleri ve dilin damağın şekillenmesinden sonrasına bırakmaktadırlar. Ne yazık ki ülkemizde yabancı dil eğitimi anaokulu seviyesine kadar indirilmiştir.

Sesin Farklı Kullanımları:

Sesimizin tonunu, hissettiğimiz duyguya göre ayarlarız. Böylelikle sesimize yumuşaklık ya da sertlik katabiliriz. Kızdığımızda, üzüldüğümüzde, heyecanlandığımızda vb. sesimizin farklı kullanılması tonlama olarak adlandırılır.

Örnek:

Senin dudakların pembe

Ellerin beyaz

Al tut ellerimi bebek

Tut biraz

                   Cahit Külebi

Şiiri hissettiğiniz duyguya göre tonlayarak okuyunuz.