Konumuzu Anlama Yöntemi

Sözlü ve yazılı anlatımda başarı sağlamanın ilk koşulu, konumuzu anlamaktır. Neyin üzerinde duracağız, ne hakkında söz söyleyeceğiz? Ele alacağımız sorun, düşünce ya da olayı hangi açıdan imleyeceğiz? Bu soruların kafamızda açıklığa kavuşması gerekir. Bu da konumuzu tanımayı, onu belirli bir görüşe yaşlandırmayı zorunlu kılar.

Mesela sinema gibi üzerinde ciltlerce kitap yazılmış, yazılacak bir konuyu işlemek olanaksızdır. Çünkü, böyle bir konu, üzerinde değişik yönlerden yazılar yazılabilecek bir konu alanıdır. Bu alanı, bize verilen sınırlar içinde, düşünmemiz gerekir. Bu da onu özelleştirmeyi, belirli açılardan sınırlandırmayı zorunlu kılar. Aşağıdaki konular bu alandan çıkartılmış birer özel, başka bir deyişle sınırlandırılmış konu niteliğini taşır:

Sınırlandırılmış konu örnekleri:

a-      Yerli Filmlerimizde Ana Tema: Kan Davası

b-      Bir Eğitim Aracı Olarak Sinema

c-       Eğlendirme Aracı Olarak Sinema

d-      Kovboy Filmlerinin Özellikleri

e-      Tarihsel Filmlerimiz Neden Başarısız?

f-        Köy Sorunlarını İşleyen Filmlerimiz

g-      Sinema Güzel Sanatların Bir Bileşimidir

Bunlara benzer daha birçok konu düşünebiliriz.

Konumuzu Nasıl Sınırlandırırız?

Yazılı ve sözlü anlatım çalışmalarında görülen çok yaygın bir yanlışlık, öğrencilerin, konuyu sınırlamadan söze başlamasıdır. Nitekim sinema konusundaki örneklerden birincisinde bunu açıkça görmekteyiz. Yazarın, daldan dala atlayışı; açıklama ve kanıtlamaya dayanmayan genellemelere gidişi; söylenenlerin inandırıcılıktan yoksun oluşu, hep konuyu sınırlandırmamaktan doğmaktadır.

Konumuzu nasıl sınırlandıracağız? Aşağıdaki dizi, çeşitli alanlarla ilgili genel konularından oluşuyor. Bunlara bakalım:

Köy Yaşamı Avcılık, İnsan İlişkileri, Spor, Roman, Yönetim Biçimleri, Anayasamız, Eğitim, Müzik, Atatürk, Tavukçuluk, Politika, Y. Kadri Karaosmanoğlu, Yatılı Okul Yaşamı, Tarım, Tiyatro, Din, Meslekler, Folklor, Futbolun Tarihçesi

Bu konulardan hiçbiri kısa bir kompozisyon ya da konuşma için seçilmemiştir. Hatta bunlara konudan ziyade birer “konu alanı” diyebiliriz. Hepsi ayrı ayrı sınırlandırmayı gerektirir. Bazıları, bir öğrencinin kolaylıkla işleyip geliştireceği özellikten yoksun. Örneğin “Din”, “İnsan İlişkileri” gibileri oldukça soyut ve genel konulardır.

Konuyu sınırlandırmamızı etkileyen birtakım etkenler vardır. Bunlar:

a-      Okuyucu ve dinleyicimizin durumu,

b-      Yazacağımız yazının ya da yapacağımız konuşmanın uzunluğu, kısalığı,

c-       Konu üzerindeki bilgi, birikim ve yaşantımızdır.

İşte bunları da göz önünde tutarak genel bir konuyu basamak basamak daraltıp sınırlandırabiliriz. Örneği yukardaki genel konuların birini alıp bunu dört yüz sözcük İçerisinde işleyecekmiş gibi sınırlayalım:

Genel Konu: Roman

Birinci Basamak

İkinci Basamak

Üçüncü Basamak

Türkçede Roman

Romancılığımızda Halit Ziya Uşaklıgil’in yeri

Ahmet Cemil Üzerine Düşündüklerim (İşlenecek konu)

Tarih ve Roman              

Tarihi Romanların genel nitelikleri

Tarihî romanlarda Dil ve Anlatım (İşlenecek konu)

Roman ve Sinema

Filmi yapılan romanlar

Aynı Romanı Okumayı mı, Yoksa Seyretmeyi mi İstersiniz? (İşlenecek konu)

Bu basamaklar, bir genel konuyu sınırlamada nasıl bir yöntem kul ¡anacağımızı göstermek içindir. Şöyle ki, roman oldukça genel bir konudur. Böyle bir konuyu dört yüz sözcük içerisinde tam olarak işleyemeyiz. İlk sınırlandırmada ortaya çıkan “Türkçede Roman” ve ikinci sınırlamada elde ettiğimiz “Romancılığımızda H. Ziya Uşaklıgil’in Yeri” adlı konular da hâlâ genelliklerini korumakladır. Ama üçüncü basamak, ne söyleyeceğimizi sınırlayıp belirginleştirmiştir. Bu, Mai ve Siyah romanının temel kişisi Ahmet Cemil üzerine düşündüklerimizdir. Gerekirse bunu da sınırlayabiliriz: “Ahmet Cemil’in Şiir Anlayışı”, “Ahmet Cemil’in Aşkı” ve “Ahmet Cemil’in Yetiştiği Aile Ortamı” gibi...

Kimi öğrenciler, konuyu sınırlamaktan kaçınırlar. Konu ne denli genel olursa, o denli rahat yazacaklarım, bildikleri her şeyi yazılarına dökebileceklerini sanırlar. Ama yazmaya başlayınca, tuttukları yolun çıkmazlığını anlarlar. Bu genelliğin, kolaylık değil, güçlük yarattığını anlarlar.

Sınırlandırılmış Konu Örnekleri

Aşağıda, yukarıdaki dizide yer alan kimi genel konuların sınırlandırılmış biçimi verilmiştir. Bu sınırlamada, birinci ve ikinci basamaklar atlanmış, işlenecek konu verilmiştir.

1-      Atatürk

a-      Atatürk’ün Barış Anlayışı

b-      Kadın Hakları ve Atatürk

c-       Devlet Adamı Olarak Atatürk

d-      Atatürk’ün Gençlik Üzerindeki Etkisi

e-      Atatürk’ün Halk Sevgisi

f-        Eğitimci Atatürk

g-      Asker Atatürk

h-      Atatürk’ün İstediği Gençlik

2-      Yönetim Biçimleri

a-      Demokrasi Güç Bir Yönetim Biçimidir

b-      Diktatörlük, Düşünme Özgürlüğüne Hak Tanımaz

c-       Sınıfımızda Demokratik Ortam

d-      Diktatörler Diktatörü: Babam

e-      Demokrasinin Zayıflığı

3-      Eğitim

a-      İlkokul Öğretmenim

b-      İş Eğitiminin Önemi

c-       Ortaokula Tekrar Başlasam

d-      Yaparak Öğrenme

e-      Sevdiğim Ders

Soru Örnekleri:

Aşağıdaki konulardan hangisi sınırlandırılmamıştır?

a)   İş eğitiminin önemi

b)   Yaparak öğrenmenin değeri

c)    Sevdiğim ders

d)   Eğitim

Aşağıdaki konulardan hangisi toplumsal niteliklidir?

a)   Halk türkülerini niçin severim?

b)   Köylerden büyük kentlere göç sorunu

c)    Mevsimlerin en güzeli: Sonbahar

d)   En çok sevdiğim müzisyen: Beethoven

“Düğün bayram etmek”, “etekleri zil çalmak”, “gözleri parlamak”, “ağzı kulaklarına varmak”, “gözlerinin içi gülmek” deyimlerinin ortak konusu şunlardan hangisidir?

a)   İmrenme

b)   Özenme

c)    Sevinme

d)   Heyecanlanma